Bölüm -28

Duyduğu soruyla beyninden vurulmuşa döndü Halil. “Ölmek mi kolaydır. Öldürmek mi?” defalarca söyledi kendine. Sorunun altında yatan anlam çok basitti. “Ölmek mi istiyorsun yoksa katil olup bizim için çalışmak mı?” Geçmişini düşündü Halil, geleceğini düşündü. Yanındaki adamlara baktı. Ya bunlar gibi olacak ya da ölecekti.

“Öldürmek” dedi en sonunda. Silahı tutan adam büyük bir kahkaha attı ve “Bu durumdaki herkes seninle aynı cevabı verdi fakat kimse yaşamaya devam edemedi” dedi. “Demek ki başka kişileri de buraya getirmişler” diye düşündü Halil. “Ölürsem de zaten arkamdan ağlayacak kimse yok” dedi.”Annem babam yok benim” dedi. “Daha önce hiç silah kullandın mı?” diye sordu adam. “Hayır ama çabuk öğreneceğime eminim. Merakım var” dedi Halil.

Aylarca sürecek eğitim başlamıştı o günden sonra bir seri katildi artık Halil. Binanın arkasındaki boş araziye gidiyor ve günde yüzlerce mermi harcıyordu. Keskin nişancılık, tabanca eğitimi, yakın dövüş sanatları… Gün geçtikçe Halil kendini geliştiriyordu. Eğitim veren adam ile konuşuyor ve başından geçen olayları dinliyordu. Hepsinden bir nasihat çıkarıyordu.

Tabanca eğitimi alırken önce sabit nişan alıp isabet ettirmeyi öğrendi. Daha sonra aldığı keskin nişancılık eğitiminde de önce 250 metre daha sonra 500 metre ve 1000 metreden hedefi isabet ettirmeyi öğrendi. Rüzgarın hızını, hava sıcaklığını, nem oranını hepsini hesaba katarak 2000 metreden atışlar yapmaya başladı. Yakın dövüş sanatlarından da Judo ve Tekvando öğrendi.

8 ay gibi bir zaman geçmişti ilk gelişinden. Tavırları ve kendisi artık çok değişmişti. Sürekli siyah takın elbise giyiyor, son model araçlarla dolaşıyor ve son teknolojik aletler kullanıyordu. Halil’in değişimi ve gelişimi o kadar çok hızlı olmuştu ki artık ufak tefek görevlerde ek adam olarak çıkıyordu. Yanındaki arkadaşları tarafından izlettirilen video eğitimlerle de bir saldırının nereden yapılacağını ve nereden korunmasız kalınacağını öğreniyordu. Artık tam bir seri katil olmuştu. Tabi bunu uygulama ile göstermesi gerekiyordu.

Bir gün patron Halil’i çağırarak bir cinayet işine Akın ile birlikte gitmesini istediğini söyledi. Halil heyecanlanarak hemen kabul etti. Artık maketler üzerinde değil gerçekler üzerinde eğitim alacaktı. Videolarda gördüğü sahneler gerçek olacaktı.

Hedef bir işadamıydı. Patronunun aldığı yüklü miktardaki para kişinin çok önemli olduğunu konusunda bilgi veriyordu. Verilen dosyada kişinin resmi, işi, ailesi hakkında bilgiler ve hayatı gibi önemli bilgiler vardı. Son sayfada ise kişinin bulunacağı yer ve saat yazılıydı. Bilgilere göre infaz 4 gün sonra bir kafenin içinde olacaktı.

Halil ve Akın arabaya binerek önce kafede oturdular. Birer kahve içerek etrafı gözlemlediler. Daha sonra binadan çıkarak etraftaki binalardan görüş açısı en iyi olan binayı seçtiler. Akın tam bir profesyoneldi. Hangi binadan ateş edip, hızla olay yerini terk edeceğinde nasıl gideceğini çok iyi biliyordu.

Diğer günler boyunca her gün farklı bir masaya oturarak kafede vakit geçirdiler. Güvenlik kameralarını, mahalle sakinlerini ve çalışanları gözlemlediler. Bütün bilgileri not edip kaydettiler. Hangi masaya oturursa otursun nereden ateş edeceklerini ve hangi yolu izleyeceklerini kararlaştırdılar.

İnfaz günü sabahtan yerlerini aldılar. Adamın gelmesine yaklaşık 6 saat vardı. Adam yaklaşık 45 dakika geçirecek ve bir bayanla konuşup ayrılacaktı. Halil sürekli etrafta dolaşıyor, alış veriş yapıyor ve ortalığı gözlüyordu. Akın ise bir lokantada oturmuş yemek yiyiyordu.

Sonunda adam geldi ve cam kenarına oturdu. Şoförüne “Sen git” işareti yaptı. Akın ve Halil kararlaştırdıkları noktada buluşarak teçhizatlarını kurmaya başladılar. Adam tam karşısında kahvesini yudumluyordu. Halil son kez dürbünle etrafı kontrol etti. Akın’a hazır olduklarını söylediğinde Akın dürbünden avını gözlüyordu.

Akın etrafı tekrar kontrol etmesini istedi. Halil tekrar kontrol etti ve “Uygundur” dedi. Akın son ikazlarını yaptı. “İş biter bitmez hemen arkadan aşağıya inip 3 araç değiştirerek merkeze gideceğiz. Bizi koruyan 12 koruma olacak fakat sen bunları fark edemezsin.”

Akın saymaya başladı. 3-2-1 ve tetiği çekti. Halil’in son gördüğü adamın iki kaşının ortasından akan kan ve masaya kafasını çarpması oldu.  Koşarak kaçarken çığlıkları ve kargaşanın kaosunu duyabiliyordu.

Hemen araca binerek farklı istikamete gittiler. Oradan araç değiştirip farklı yerlere gittiler. Son açlarda merkeze götürdü onları. Başarılı bir operasyondu. Artık Halil tek başına operasyona çıkabilirdi.

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir