Bölüm -14

O yılın sonunda Türk Silahlı Kuvvetlerinin çıkardığı bütün yayınlarda Albay Bayram’ın ismi ve alayın durumu manşetler halinde verilmişti. Hatta alayı bastığı şiir kitabı Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından çıkarılan dergiye eklenmiş ve tüm Türkiye’ye örnek olması için gönderilmişti. Bir basamağı daha başarıyla sonuçlandırmış ve artık Generalliği garantilemişti.

Bağlı olduğu Tugay, Tümen, Kolordu ve Ordu komutanları tarafından tek tek ziyaret edilmiş ve tebrikleri kabul etmişti. Bayram ve ailesi bu başarının gururu ile akşam yemeğinde toplanmış ve bunu kutlamışlardı. Daha teğmen olarak atandıktan sonra başlayan idealleri ve çalışmaları damladan şelaleye dönüşmüş gidiyordu.

Aradan bir haftaya yakın bir zaman geçmişti ki Genelkurmay başkanının alayı ziyarete geleceğini öğrendi ve telaşa kapıldı. Bu çok nadir görülen bir olaydı ve her şey dört dörtlük olmalıydı. Hazırlıklara başladı ve üç gün sonrasına alayın hazır olması için her tabura ve birliğe emiler gönderdi.

14 Mayıs günü havalar daha yeni yeni ısınıyorken askerler helikopter faaliyeti için telaşlanıyorlardı. İtfaiye aracı sağlık aracı ve güvenlik timi hazır bekliyordu. Hava trafiği kontrol edilmiş güvenlik seviyesi artırılmıştı. Askerin günlük eğitimlerine devam ettiği saatlerdi. Kışla amirinden, en düşük rütbedeki askere kadar herkes tedirgin ve gergindi. Genelkurmay Başkanı ilk defa alayı ziyaret edecekti.

Emirde belirtilen rotadan farklı bir rotayı takip edecek olan helikopter Ankara’dan havalandı. Helikopter pisti askerler tarafından temizlendikten sonra her şey hazırdı. Helikopter büyük bir gürültü ile pistteki yerini aldı. Fakat görünen kişi beklenen kişi değildi. Beraberinde getirdiği güvenlik timi helikopterden inerek alayın güvenliğine katıldı. Aradan geçen 5 dakika sonra inen helikopterde ise emir subayı ve emir astsubayı vardı. En son ise kendisi indi. Kendisini bekleyen araca Albay Bayram ile bindikten sonra kendisine eşlik eden bir sinyal bozucu ve bir eskort ile alayın karargah binasına doğru hareket ettiler.

Araçta oldukça tedirgin olan Bayram’ı yumuşatmak için Genelkurmay Başkanı oldukça ter dökmüştü. Genelkurmay Başkanının bu kadar sevimli ve babacan olduğunu şimdiye kadar hiç düşünmemişti Bayram. Birkaç dakika sonra karargah binasına girerek odaya çekildiler. Bayram hemen alay konusunda brifing vermeye başlamıştı bile.

“En yüksek binalara bile üstten bakarsan küçük görünürler. Bencil olmadın” dedi. Genelkurmay Başkanı’nın geliş amacı ise onu Tugay Komutanı yapmaktı ve önümüzdeki 30 Ağustos’ta general yani Tuğgeneral olacaktı. Müjdeyi alan Bayram ise çok sevinçliydi. Hatta bu müjdeyi Genelkurmay Başkanından almak daha bir gurur vericiydi.

Sayılı gün çabuk geçer misali 30 Ağustos Bayram için çabucak gelivermişti. Bu sefer Erzurum’da bulunan Tugay’a komutan olarak gönderiliyordu ve tabii ki ailesi de onunla birlikte yolcuydu. Bu sefer kızı onlarla birlikte gelmeyecekti çünkü kızı üniversite sınavına girmiş ve kazanacağına emindi.

Temmuz ayında sınav sonuçları açıklandığında ise yanılmadıklarını gördüler. Kızları Aylin, İstanbul Üniversitesi Kamu yönetimi bölümünü kazanmıştı. Şimdi taşınma zamanıydı ve eşi toplanarak Bayram’ın yanına geliyordu.

Bayram için Tuğgenerallik ve aracındaki tek yıldız her şeyi değiştirmişti. Artık zırhlı bir araçla geziyor ve kendine özel bir askeri araç kullanıyordu. Her sabah evinden araçla alınıyor, akşam yine bırakılıyordu. Hızlı yükseliş ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki bunca haberle artık bilinen ve övülen bir insan olmuştu Bayram.

Yine bir sabah rutin olarak evine gelen araca binen Bayram, Tugay’a doğru yol almaya başladı. Erzurum’un sokaklarında ilerlerken her seferinde değiştirdiği yollardan geçiyordu. Kırmızı ışıkta duran araçta Bayram günlük gazetelerini gözden geçiriyordu.

Binaların birinde kendisine doğrultulmuş silahtan habersiz yeşil ışığı bekleyen Bayram’ın içindeki kasveti anlamaya çalışması uzun sürmeyecekti. Dürbündeki artı işareti önce Bayram’ın kalbine sonra kendinden tarafta bulunan sol gözüne doğru yer değiştirdi.

Saniyeler yavaş yavaş ilerlerken keskin nişancı tüm ayarlarını yapmış ve elini tetiğin üzerine yerleştirmişti. Nefes almalarını düzenledikten sonra silahı omzuna yapıştırdı. Son olarak nefesini alıp biraz verdikten sonra nefesini tuttu.

O an duyulan patlamanın sesiyle sanki zaman durmuştu. Bayram bile kendine doğru gelen kurşunu hissetmiş olacak ki kafasını o yöne çevirmişti. Kurşun hızla cama doğru yaklaştı ve cama saplandı.

 

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir