Dikkat Eksikliği ve Giderilmesi

Dikkat eksikliğini önlemede yardımcı teknikler içinde mutlaka kullandığım bir çalışmayı paylaşmak istiyorum. Yaratıcılık etkinlikleri sağ ve sol beyni en çok çalıştıran etkinliklerdir.
Yaratıcılık Oyunu
Aşağıda, zihninizin varlığından bile haberdar olmadığınız dünyalara açacak bir Yaratıcılık Oyununu bulacaksınız.

Uygulama:Bir kâğıt kıskacı için düşünebildiğiniz kullanım biçimlerini tam tamına iki dakika içinde, olabildiğince hızlı bir şekilde aşağıdaki boşluğa yazın. İki dakikalık süre dolunca, yazdıklarınızı gözden geçirin.
Puanlama:Bu testin puanlanması şöyle olacaktır: (Yazılan kullanım biçimlerinden her biri için 1 puan verilir.) 0 (bunu almak epeyce çaba ister 0′dan başlanır.
4-5 Puan: Ortalama yaratıcılık düzeyidir.
6-8 Puan: İyi beyin-fırtınacısı düzeyi;
9-12 Puan: İstisnai ve seyrek görülür düzey;
13-16+: Thomas Edison düzeyidir.

Aşağıdaki yaratıcılık eğrisi bunu en iyi biçimde göstermektedir. Test uygulananlara, testi tamamlamak için diledikleri kadar süre tanırsanız, ortalama 20-30 kadar kullanım biçimi bulacaklardır.
Geleneksel görüş bu testi güvenilir sayar: Ona göre, puan durumunuz süre uzatılsa da çok değişmeyecektir. Beyninizin sonsuz sayıda fikir yaratabileceğini daha önce öğrendiğinizi göz önüne alırsanız, burada bir tuhaflık olduğu dikkatinizi çekmiyor mu?

Neyin yanlış olduğunu ortaya çıkarmak için şu örneğe bakalım: Kendisini dinleyenleri, ‘beyin satın almaları’ gerektiğine ikna etmeye çalışan bir Beyin-Satıcısı tasarlayalım. Satıcı dinleyenlere evrendeki en harika ürünün elinde bulunduğunu, bu ürün onun hakkında birtakım bilgilere sahip olduğunu, bunlardan birinin bile onları beyin satın almaya hemen ikna etmeye yeteceğini söyler. Sonra da bu bilgileri açıklamaya girişir: Bilgilerden birincisine göre, her beyin bir süper biyo-bilgisayardır ve milyon milyon süper biyo-bilgisayar cipinden oluşmuştur.
İkincisine göre, elindeki ürünün kurabileceği zekâ örüntülerinin sayısı 1 sayısının yanına on buçuk kilometre boyunca sıfırlar dizerek gösterilebilir.
Üçüncüsüne göre, elindeki ürün özel bellek teknikleri kullandığı sürece hemen hemen her şeyi anımsayabilir. Burada Beyin-Satıcısı, dinleyicilerine satın almalarını önerdiği ürünün herhangi bir nesne ile herhangi bir nesne arasında bağlantı kurabildiğinin kanıtlandığını; zaten öyle olmasaydı yüzyıllardan beri işlemekte olan bu sistemlerin çoktan çökmüş olması gerektiğini belirttikten sonra bilgileri açıklamaya devam eder.
Dördüncü bilgiye göre, bu harika ürün; düşünebilmekte, birden fazla dil konuşabilmekte, matematik problemlerini çözebilmekte, görebilmekte, işitebilmekte, koklayabilmekte, tadabilmekte, dokunabilmekte, bir bedeni hayranlık verici bir düzenlilikle işletebilmektedir.
Satıcı artık sunumunun doruk noktasına ulaşmıştır; bu harika ürünün 1 dakika içerisinde kâğıt kıskacı için 4 kullanım biçimi düşünebildiğini, yaşam süresi içinde ise ancak 25 kullanım biçimi bulabileceğini söyleyerek sözünü bitirir.
Hem düşünmenin bize öğretiliş yolunda, hem de yaratıcı potansiyelinizin doğru ölçüsü diye uygulanan testte ciddi bir yanlışlık var.

Yaratıcılık Testinin Daha Ayrıntılı Olarak İncelenmesi
Verdiğiniz yanıtları gözden geçirin; içlerinde ‘en yaratıcı fikriniz’ saydığınız yanıtı daire içine alın. Seçiminizi yaptıktan sonra, bu yanıtı seçmenizin nedenlerini yazın. O yanıtı seçti­niz; çünkü o en … ne?_
Şimdi de aşağıdaki sözcük listesini gözden geçin ve yaratı­cı sayılan bir fikri en iyi tanımlayan sözcükleri işaretleyin:
Normal
Özgün
Pratik
Normdan uzaklaşmış- Sıradışı
Heyecan verici
Seçilecek sözcüklerin hangileri olacağı açıkça belli. Yaratıcı fikirlerin özgün, normdan uzaklaşmış olması gerekir; bunun sonucu, genelde heyecan vericidir.
Örneğin, bir elbise askısının elbise asmak için kullanılabileceğini söyleyerek ortaya çıkarsanız, kimsenin kapınızı aşındırmasını beklemeyin! Oysa askıyı bir heykel veya çalgı yapmak için kullanacağınızı söyleseydiniz, insanlar yalnızca fikirlerinizle ilgilenmekle kalmaz, size de çok daha fazla ilgi gösterirlerdi.

Olay İncelemesi
Dünya Buz Dansı Yarışmaları’nda Jane Torville ile Christopher Dean o denli yaratıcıydılar ki bir sporu değişime uğrattılar; üstelik, kişinin klasik müzik dinleme tarzını da temelli değiştirdiler. Hayal gücünün ürünü giysileriyle, daha önce hiç görülmemiş hareketler ve kaldırışlarkullanarak, buz pateninde o gün geçerli olan yaklaşımları sınırlarına kadar zorlayarak, şaşkınlıktan dillerini yutmuşçasına sessiz duran izleyicilerin ve hayretten gözleri fal taşı gibi açık hakemlerin önünde İspanya, İspanyol dansı ve boğa güreşi imgeleri yaratmayı başardılar. Birçok kişi hâlâ Torville ile Dean’ın ayak uydurarak dans ettikleri müziği-Ravel’in Bolero’sunu-ne zaman duysa onları görür gibi oluyor.

Yaratıcılık Testine Bir Daha Bakalım
Yaratıcılık testindeki soruyu bir kez daha inceleyelim:
Testin uygulandığı kişiden bir kâğıt kıskacının mümkün olan kullanım biçimlerini düşünmesi istenmektedir. Katı eğitilmiş bir zihin, ‘mümkün olan kullanım biçimleri’ sözcükleriyle bir kâğıt kıskacının standart, olağan ve hemen akla geli­veren kullanım biçimlerinin kastedildiğini varsayacaktır. Üstelik, aynı katı eğitilmiş zihin, kâğıt kıskacının standart boyda olduğunu ve standart malzemeden yapıldığını da varsayacaktır. Standart, standart, standart normal, normal, normal düşünme= Normal düşünme, ortalama düşünmedir.
Yaratıcılık Testi neyi ölçmeyi amaçlıyor? Normdan uzaklaşmış fikirleri.
Yaratıcı Zekâ’ya sahip olanlar, bunun sonucu, daha esnek zihinli kişiler, testteki soru içinde daha fazla yaratıcı yorumda bulunacak ve böylece hem daha çok sayıda, hem de daha yüksek nitelikte fikirler üreteceklerdir. Yaratıcı zihinler ‘kullanım biçimleri’ tamlamasının anlamını ‘kâğıt kıskacı adıyla sınırlı olmaksızın’ tamlamasını içerecek tarzda genişleteceklerdir. Böyle bir zihin ayrıca kâğıt kıskacının herhangi bir boyutta ve herhangi bir malzeme kullanılarak yapılmış olabileceğini ve ona herhangi bir biçim verilebileceğini de göz önünde tutarak düşünecektir.
Bundan dolayı, yaratıcı zihin tüm olağan sınırların ötesine geçecektir. Kullanım biçimleri listesi-tonluk metal bir kâğıt kıskacını eritip dev boyutlu bir kalıba dökerek ‘gemi teknesi’ yapmak gibi-normalde akla gelmeyen (normdan uzaklaşmış) bir çok kullanım içerecektir.

Yaratıcılık, Beyin Jimnastiği ve Resim Yapmak
Resim Yapmayı Öğrenin
Yapamaz mısınız?
Yapabilirsiniz! Üstelik şimdi resim yapmak üzeresiniz.

Conni Gordon’ım ressam olabileceğinizi anında kanıtlama yönteminin kullanılması başlangıç için uygun bir yoldur. Aşağıdaki Conni Gordon Egzersizi’ni uygulayın. Göreceksiniz ki sadece dağların biçimini değiştirerek, ufkun yüksekliğini de­ğiştirerek, ağacın dallarının ve yapraklarının sayısını, biçimini değiştirerek veya resimdeki başka öğeleri değiştirerek, başka başka birçok görünüm elde edilebilir.

Conni Gordon’un Dört-Basamaklı Yöntemi
Başlamadan önce, birkaç dakikanızı vererek, gökyüzü, tepeler, bir ağaç ve bir de gölden oluşan basit bir manzara çizin.
Aynı manzarayı çizmek için kullanacağınız Conni Gordon Yöntemi şu basamaklardan oluşur:

Birinci Basamak-ANAHATLAR

Büyükçe bir dikdörtgen kutu çizin; merkez bir nokta koyun. Nokta ile kutunun alt kenarı arasındaki uzaklığın yarısından yatay bir çizgi çekin. Sonra, bu çizgi ile merkezdeki nokta arasına inişli çıkış­lı bir çizgi çekerek değişik yüksekliklerde bir tepeler dizisi yerleştirin.

İkinci Basamak-DESTEK

Çizginin üstünde kalan beyaz alan gökyüzü alanı olarak destek sağlayabilir. Tepe yamaçlarını kalemi çok bastırmadan çizgilerle doldurarak gölgelendirin ve kalemi daha çok bastırarak su yüzeyini gösteren çizgiler oluşturun; ama göl alanının tümünü bu çizgilerle doldurmayın.

Üçüncü Basamak-BİÇİM
Göl kıyısı boyunca uzanan tepelerin eteklerine değişik boylarda gelişigüzel sazlıklar çiziktirin. Kutunun tepesinden alt kenarına kadar uzanan ‘S’ biçiminde bir ağaç gövdesi çizip içini doldurun. Gövdeye daha kısa, ‘Y’ biçiminde dallar ekley

Dördüncü Basamak-AYRINTILAR
Ağacın ana dalları arasına kabaca çizilmiş, yaprak biçimlerinden oluşan başka başka büyüklükte, koyu, kıvrık yaprak kümeleri yerleştirin ve bunları yeni dallar çizerek ana dallara bağlayın. Yeri, eğimli çayır ve yaban otu alanlarıyla kaplayın.
Nasıl, kolaymış değil mi!
Uzm. Psikolog Ramazan Şimşek

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir