Kalp Şekli Nasıl Ortaya Çıkmış

İlk insanlar kalbin, duyguların merkezi olduğuna ve ruhun burada oturduğuna inanıyorlardı Heyecanlandıklarında, korktuklarında, karşı cinse ilgi duyduklarında kalbin gümbür gümbür atması, kalbe alınan bir yaranın hemen ölüme sebep olması bu inancı güçlendiriyordu

Eski Mısır’da kalbin dolaşım sistemi içindeki yeri biliniyordu ama kalbin aynı zamanda hafıza, akıl ve idrak yeteneklerinin de merkezi olduğu sanılıyordu Kalp ve duygular arasındaki bu ilişkiye olan inanç tarih boyunca devam etti

Kutsal kitaplar bile ‘Tanrı’yı bütün kalbinizle ve ruhunuzla sevin’ derken sevgiyi, ruh ve kalple özdeşleştiriyorlardı Günümüzde tüm duyu merkezlerinin beyinde toplandığı bilinmesine rağmen insanlar sevgiden bahsederlerken ellerini başlarına değil kalplerine götürürler

Günümüzdeki şekliyle stilize edilmiş kalp sembolünün ortaya çıktığı zamanlarda aşkı simgelediği şüphelidir İskambil kağıtlarında ‘kupa’nın da sembolü olan bu şekil, 1400′lü yıllardan beri kullanılmaktadır İskambil kağıtlarında asil sınıfı ve kiliseyi temsil eden kupanın şekli kalbi ve aşkı değil kalkanı simgeler

İnsan ilmiyle uğraşan antropolog Desmond Morris kalp sembolünün insan dişisinin kalçalarının şeklinden kaynaklandığını ve uzun bir süre seksüalite sembolü olarak bilindiğini iddia ediyor Çok şaşırtıcı ve hiç de romantik olmayan bir teori ama bu konuda yapılan araştırmalardan elde edilen daha şaşırtıcı sonuçlar da var

New Yorklu tasarımcı Laura Tolkow, Mısır hiyerogliflerini yani resimli yazılarını incelerken kuş ve piramit sembollerinin yanında baş aşağı duran kalp sembolleri de dikkatini çekiyor Önceleri kalp sembolünün o zamanlarda bile aşkı temsil ettiğini sanıyor ama yazıların anlamlarını öğrenince tam anlamıyla şok oluyor, çünkü hiyerogliflerdeki bu ters kalbe benzeyen şekiller erkek testislerini sembolize ediyor

Biyolog John Hertner’in açıklaması ise daha akla yatkın gibi Ona göre eski çağlarda Katolik kilisesi, insan vücudu üzerinde bilimsel çalışma yapanların, insan vücudunu kesip biçmelerini hoş karşılamıyordu İnsan kadavrası üzerinde çalışma imkanı bulunamadığından anatomik çalışmalar kurbağalar ve fareler üzerinde yapılıyordu

Kurbağanın dolaşım sisteminin şeması bugün bile okullarda öğretilir Bu şemada kalbe giren ve çıkan ana damarlar, kalbin üzerinde iki geniş yay oluştururlar Bu yaylarla birlikte kurbağanın dolaşım şeması kalp sembolünün aynıdır Hertner, o çağlarda bu damarların da kalbin bir parçası olarak düşünüldüğünü ve insan kalbinin kurbağanınkinden pek farklı olamayacağı sanıldığından, kurbağanın dolaşım sisteminin, kalp sembolü olarak benimsendiğini ileri sürüyor

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir