Başlığı okuduğunuz zaman bile esnediniz değil mi? Hele bir de resmi gördünüz artık sizin esnemenize kimse engel olamaz. İşte bilinçaltının kuvveti. Uykunuz olmasa bile esniyorsunuz. İnanın ben de yazıyı esneyerek yazıyorum 🙂
Gelelim esnemenin nedenine. Esneme eylemi çok uzun zamanlara dayanıyor. Soluma ve oksijen bakımından oldukça etkili olan esneme insanlar için bir gereklilik. Esnerken ağzımızı kapatmamızın nedeni ise tamamen bir korku. Bu korku ağzımıza bir şey kaçar korkusu değil elbette.
Eskiden esnerken ruhun ağızdan çıkacağına inanılırmış ve esnerken ruhun çıkmaması için ağız kapatılırmış. Özellikle çocuk ölümlerinin çok olduğu bir zamana denk gelen bir araştırma ise bunu perçinlemiş.
Yapılan araştırmalarda çocukların oldukça sık esnediği ve bu yüzden ruhun ağızdan kaçıp gideceği düşünülürmüş. Hatta ruhuna sahip olamayan ve ruhunu kaybedenlerin ise öldüğüne inanılırmış.
Tabi zamanla esnemenin bulaşıcı olduğuna hatta bir hastalık gibi hızla yayıldığına inanmışlar. Araştırma sonucunda da annelerin esneyen çocukların ağızlarını kapatmalarını istemişler.
Anneler çocuklarının ağızlarını kapatırken kendi ağızlarını da kapatmaları gerektiğini düşünmüşler ve böylece kendi ağızlarını da kapatmışlar.
Günümüzde böyle bir düşünce yok tabi. Eskiden gelen bu gelenek bizim esnerken ağzımızı kapatmamıza neden oluyor. Diğer bir nedeni de esnerken ortaya çıkan kötü görüntüyü karşı tarafa göstermemek.