Bir marangoz bir şirket için çalışırken artık emekliliğe ayrılmaya karar vermiş. Bir gün şirkete telefon edip emeklilik işlemleri için işi bıraktığını söylemiş. İşinden ve çalışmalarından çok memnun olan şirket sahibi son bir iş yapmak istediğini ve bir dairenin kapı ve pencerelerini yapmasını istemiş. Her ne kadar marangoz bunu istemese de zorla kabul etmiş.
Marangoz hayatındaki son işi olduğu için özenmeden, başdan savma ve ilgisiz bir şekilde işi bitirmiş. İşveren evi teslim alırken marangozu da çağırmış ve ondan çok memnun olduğunu yaptıkları onlarca işin hatrına bu evi kabul etmesini istemiş. O an marangoz kendinden çok utanmış. Neden böyle bir şey yaptığını anlamamış ve keşke geri dönüp bunları düzeltebilsem demiş. Kendi evini yaptığını bilseydi kesinlikle böyle yapmazdı.
Fakat iş işten geçmiş ve marangoza kötü yapılı bir ev teslim edilmiş.
İşte hayatımızda böyledir. Gelecekte bizin neyi beklediğini bilemeyiz onun için hayatımıza çakacağımız çivileri sağlam çakmalıyız ki ileride bu çivilerin sağlamlığına ihtiyaç duyabiliriz. Biliyorsunuz olumlu düşünme ile olumsuz düşünce hep birlikte gezer ve sizin boşluğunuzu bulur bulmaz olumsuz düşünce beyninize yerleşiverir.
Olumlu düşünceler ise biraz daha nazlıdır. Sizin çağırmanız gerekir. Eğer çağırmazsanız gelmezler. Halbu ki olumlu düşünceler için çaba harcamanıza gerek yoktur. Olumsuz düşünceler gibi senaryolar yazmanıza, kendinizi sıkıntıya sokmanıza gerek yoktur.
Eğer siz olumlu düşünmezseniz hayatınız ilerledikçe daha çok olumsuz düşünme içinde boğulacaksınız. Onun için “iyi diyelim iyi olsun” felsefesi ile hareket edip sürekli işlerin iyi yönlerini, olumlu yönlerini görmemiz gerekir.
Olumlu düşünmek için neler yapabiliriz?
- Olumsuz düşünen insanların yanında durmayın
- Hayatınızdaki kötü olaylardan ders aldıktan sonra unutun
- Bulunduğunuz durumun iyi yönlerini görün
- Gelecek hakkında endişelenmeyin. Gelecek de bir gün gelecek
- İçinizde kötü durumları hatırlatan bir ses varsa hemen susturun
- Olumsuz yüklemli cümleler kullanmayın