Cahil insan ile bilgili insan arasındaki fark

Cahil insanlar,yapılan araştırmalara göre kendine en çok güvenen insanlardır.Bilgili,akıllı insanlar çok daha alçakgönüllüdürler.Bu yüzden belki de çok daha iyi yerlere gelebilecek ken,yerinde saymışlar fırsatları değerlendirmemişlerdir.

İki psikiyatri uzmanı, 10 yıl kadar önce bir teori ortaya atmış şöyle ki;

Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır.”

Ve bunun üzerine bir araştırma başlatıldı. Fizyolojik ve zihinsel alanda yapılan çeşitli uygulamaların sonucunda şu bulgulara ulaşıldı:
· Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.
· Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimin-dedir.
· Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler.
· Eğer nitelikleri, belli bir eğitimle artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar.

Cornell Üniversitesi’ndeki öğrenciler arasında bir test yapıldı ve klasik “Nasıl geçti?” sorusuna öğrencilerden yanıtlar istendi…

Soruların yüzde 10’una bile yanıt veremeyenlerin “kendilerine güvenleri” müthişti. Onların “testin yüzde 60’ına doğru yanıt verdiklerini” düşündükleri; hatta “iyi günlerinde olmaları halinde yüzde 70 başarıya bile ulaşabileceklerine inandıkları” ortaya çıktı.

Soruların yüzde 90’ından fazlasını doğru yanıtlayan-lar ise “en alçakgönüllü” deneklerdi; soruların yüzde 70′ ine doğru yanıt verdiklerini düşünüyorlardı.

Matematik-ders-kitaplari-indir

Tüm bu sonuçlar bir araya getirildi ve Dunning-Kruger Sendromu‘nun metni yazıldı:

“İşinde çok iyi olduğuna” yürekten inanan ‘yetersiz’ kişi, kendini ve yaptıklarını övmekten, her işte öne çıkmaktan ve aslında yapamayacağı işlere talip olmaktan hiçbir rahatsızlık duymaz! Aksine her şeyin hakkı olduğunu düşünür!
Ancak bu ‘cahillik ve haddini bilmeme’ karışımı mesleki açıdan müthiş bir itici güç oluşturur.

‘Eksiler’ kariyer açısından ‘artıya’ dönüşür.

Sonuçta, ‘kifayetsiz muhterisler’ her zaman ve her yerde daha hızlı yükselirler…

Bu arada, gerçekten bilgili ve yetenekli insanlar çalışma hayatında ‘fazla alçakgönüllü’ davranarak öne çıkmaz, yüksek görevlere kendiliklerinden talip olmaz, kıymetlerinin bilinmesini beklerler… Tabii beklerken kırılır, kendilerini daha da geriye çekerler… Muhtemelen üstleri tarafından da ‘ihtiras eksikliği’ ile suçlanırlar…”

N’olur fazla mütevazi olmayın!…

“Siz de çevrenize şöyle bir bakın” diyeceğim ama eminim bu satırları okurken bile aklınızdan bir dolu yüz, bir dolu isim geçti…

Bence Dunning ile Kruger’in, bu çalışmalarıyla 2000’de, Nobel yerine Harvard Üniversitesi’nin Ig Nobel’ini alma nedeni “cahil olmamalarıydı”.

Gönlümün nobelini bu ikiliye vererek yazımı Bertrand Russel’in bir sözüyle bitiriyorum:

“Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.”

Fifa 2014 oyunu tanıtımı yapıldı

EA Sports,en popüler oyunlarıdan biri olan Fifa 2014 oyununu açıklama ile resmi olarak duyurdu.Fifa 2014 PlayStation 3, Xbox 360 ve PC platformunda yer alacaktır.

EA Sports tarafından PlayStation 3, Xbox 360 ve PC platformu için çıkacağı resmi olarak duyurulan FIFA 14’ün detaylarına geçmeden önce, oyunun çok büyük ihtimalle yeni nesil konsollarda da yer alacağını ancak henüz bu konsolların çıkış tarihi konusunda netlik olmadığı için açıklamanın bu kadarla sınırlı olduğunu belirtelim.
Yapılan duyuruda açıklanan yeniliklere kısaca değinecek olursak, FIFA 14’ün duyurulan en büyük özelliği Pure Shot ve yeni fizik sistemi. Bu ikili sayesinde özellikle pozisyonlardaki son vuruşların çok daha gerçekçi ve heyecan verici olacağını iddia eden Electronic Arts, Knuckle ve benzeri vuruşları şimdiden çok daha güzel hale getirmiş.

EA Sports’un duyuru ile birlikte yayınladığı “Ball Physics” videosu (Fifa 2014 oyunu videosu)

Vuruşlar konusunda yapılan geliştirmelerin dışında oyuncuların maçın temposunu belirleyip, hücum geliştirebilmesi için de dört yeni özellik eklenen FIFA 14 için, oyunun baş yapımıcısı David Rutter “FIFA 14’te yakalanan fırsatlar tatmin edici, goller ise birbirinden etkileyici olacak” diyor.

Electronic Arts, “Protect The Ball”, “Sprint Dribble Turns” gibi hücuma yönelik özelliklerin yanında “Teammate Intelligence” özelliği ile oyunun savunma kısmında da kontrolu oyuncuların eline biraz daha fazla vermek istemiş.

fifa 2014  fifa2014 resmi

Tüm bu yeniliklerin yanında oyunun online tarafı için EA Sports Football Club’da da büyük yeniliklere giden Electronic Arts’ın FIFA 14’ü her sene olduğu gibi sonbaharda tanıtması bekleniyor.
Kaynak:shiftdelete.net

Benekli göl

Benekli Göl,Amerika Birleşik Devletleri’nin bir mil kuzeyinde Kanada’nn Osoyoos İngiliz Kolombiyası’nda bölgesinde Okanagan vadisindedir.Benekli Göl’de,yaz mevsiminde güneşin etkisi ile minerallerin beyaz,mavi,sarı ve yeşil tonları almasıyla oluşur.Haziran ile Eylül ayları arasında benekli hal alır. Bu mineraller küçük patika yollar oluşturur.Bu patikalar  doğal yürüyüş yolu meydana getirir.Suyu buharlaşan gölde rengarenk mini göletler oluşuyor.Dünyanın en ilginç göllerinden olan Benekli Göl‘deki mineraller,insanlar için bir şifa kaynağıdır.

Benekli Göl’ün minerallerinde magnezyum sülfat,kalsiyum ve sodyum sülfat ile 8 değişik mineral içermektedir.Ayrıca küçük miktarlarda titanyum ve gümüşte vardır.1.Dünya Savaşı’nda bu mineraller mühimat yapımında kullanılmıştır.Benekli Göl,savaştan sonra yaklaşık 40 yıllık bir süreçte Ernest Smith Ailesi’nin kontrolü altına girmiştir.1979 yılında Smith ailesi hizmet sektöründe faaliyet göstermek için spa açmıştır.2001ılının Ekim ayında Kızılderililer 720.000 $ olmak üzere toplam arazi 22 hektar alanı satın alarak düzenlenmeler yapmışlardır.Bu işlemler maliyetinin yaklaşık % 20 katkıda bulmuştur.Ödemeyi ise Kanada Aborijin İşleri ve Kuzey Geliştirme Başkanlığı (Hint İşleri Dairesi) yapmıştır. Küçük göllerin,maksimum uzunluğu 0,7 kilometre,maksimum genişliği ise 0,25 kilometredir.Kıyı uzunluğu  1,7 kilometredir.Göllerin yüzey yüksekliği ise 1,877 kilometredir.İşte Benekli Göl resimleri:

benekli göl resmi   benekli göl

 

Benekli Göl, bir kızılderili kabilesine ait bölgede bulunmaktadır.Kabile reisinin  izni  olmadan görülemez.Benekli Göl 15 hektar alan kaplamaktadır.Benekli Göl’ün diğer orjinal adı Kliluk ‘tır.

Spotted_Lake  benekli göl resimleri

 

benekli göl manzarası   benekli göll

Sivas kangal köpeği

Sivas’ın kangal cinsi köpeği meşhurdur.Kangal köpeği en özel köpeklerden biridir.Kangal köpeğinin özellikleri çoktur. Kangal köpeği; namı Türkiye sınırları aşmış, Dünya çapında Türk çoban köpeği ve Türk bekçi köpeği olarak bilinen en kaliteli ırklardan bir tanesidir. Aslı Sivas’a bağlı olan Kangal köpekleri, adlarını da Sivas’ın ilçesi olan Kangal’dan alır, adını da Dünya’ya zaten bu şekilde duyurmuştur.

Anadolu’da genel olarak çoban köpeği ve bekçi köpeği olarak kullanılırlar. Asıl özellikleri sahiplerine çok sadık olmaları, evlerini çok sahiplenmeleri, sahiplerine karşı karşılıksız bir itaat ve sadakat içinde olmaları ve bekçilikleridir. Çoban köpeği olarak kullanılmasının bir nedeni de iyi bekçilik yapması ve sahiplenmesidir. Diğer çoban ve bekçi köpeklerine nazaran daha fazla sahiplenirler ve sahiplendiği insanlara ait şeylere karşı daha hassas olurlar, bu yöndeki içgüdüleri geliştiği için yerinde ve zamanında, doğru şeye müdahale etme yetilerine sahiptirler.

Kangal köpekleri bu özellikleri yanı sıra çok iyi birde dövüşçüdürler. Sahiplendikleri şeyleri güçlerinin son zerresine kadar korur ve kollarlar. Genetikleri ve ırkı gereği diğer bazı köpeklere nazaran daha güçlü ve yapılıdırlar. Sürüye yaklaşacak olan kurt, çakal, tilki, ayı gibi yabani hayvanlara karşı etkili bir güç olmakla beraber, aynı şekilde aile fertlerine karşı gelebilecek tehlikelere karşı da içgüdüsel olarak müdahale ederler.

Kangal köpekleri, günümüzde sadece Türkiye sınırları içerisinde değil; yurt dışında da ünlenmeye ve kullanılmaya başlanmıştır. Örneği Namibya’da, bekçiliği ve üstün koruyucu güçlerinden ötürü aynı Türkiye’de olduğu gibi özellikle çitalara karşı bekçi ve çoban köpeği olarak kullanılmaktadır.

Evliya Çelebi’nin, Seyahatname adlı eserine dahi ‘’Aslan kadar güçlü ve cüsseli’’ tabiriyle giren Kangal köpekleri, daha fazla sahiplenilip üzerinde durulduğu zaman, Türkiye’yi bu alanda gerçek ölçüde temsil edebilecek ve hakkını verecek bir köpek türüdür.

Sivas Kangal köpekleri, özelliklerine göre bakımı kolay bir köpektir. Düzenli besleyip, günlük egzersizlerini yaptırarak belirli saatlerde beraber koşmanızı ve yürümenizi gerektirebilir. Serin hava şartlarına alışkın olan Kangal köpekleri, kış aylarında da ev bahçelerinde ve sürü başlarında rahatça kullanılabilir. Kürk olarak kalın bir kürke sahiptirler ve haftada, iki haftada bir olmak üzere ölü tüylerin temizlenmesi adına tımarlanmaları gerekmektedir. Tımarlanmayan kangal köpekleri tüylerini kendileri döker ancak; tımarlandığı taktirde daha güzel ve sağlıklı görüneceklerdir.İşte bir kangal köpeği resmi:

kangal köpeği

Altın düşecek mi?

Son günlerdeki altında yaşanan büyük düşüşler yaşandı Şimdi herkes soruyor altının düşüşü devam edecekmi? diye.Bir çok yorumcudan farklı yorumlar çıkacaktır.Altın ve Para Piyasaları uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk Cnbc-e kanalına verdiği röportajda altının düşme sürecinin devam edeceğini ve geçici toparlanmanın ardından tekrar altının düşeceğini belirtti.

altın para
Altın ve Para Piyasaları uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, son günlerde altın fiyatlarında yaşanan düşüşle birlikte fiyatların Şubat fiyatlarından daha aşağıda olmasına rağmen, tüketicilerin alım için beklemeyi tercih ettiğini söyledi.

Altın fiyatlarında yaşanan sert düşüşe ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yıldırımtürk, yaşanan hareketin satışları olumlu etkilemesini beklediklerini, ancak düşüş hızlı olduğu için tüketicinin de beklemeyi tercih ettiğini söyledi.
Yıldırımtürk, şubat ayındaki düşüş sırasında yoğun alımlar olduğunu hatırlatarak, “Ancak şu anda o fiyatların da aşağısında olmasına rağmen, tüketici biraz daha beklemeyi tercih etmiş durumda… Ayrıca düşüşler daha çok yeni, duyanlar az sayıda… Bugünden itibaren satışlarda artışlar olabilir” dedi.
Altındaki düşüşü fırsata çevirmek amacıyla düğün mevsimi için kendisine hediyelik altın stoğu yapmayı düşünen tüketiciler için Yıldırımtürk, şu tavsiyelerde bulundu:
“Bu şekildeki alıcıları daha önce de uyardık, şimdi 150 liradan alıyorlar ama düğün mevsiminde belki de 135 liradan alacaklar. Benim beklentilerimden daha hızlı bir gerileme söz konusu oldu, bu gerileme bu şekilde devam ederse belki de yaz aylarında çeyrek altının fiyatı 120 liraya kadar düşecek. Ama bu gerilemeyi ben çok kalıcı görmüyorum.”
Nisan ayı içinde tepki alımlarının gelebileceğine işaret eden Yıldırımtürk, ”Mayıs ayında bir miktar toparlanma olabilir ancak yaz aylarında, düğün mevsiminde her halükarda altın fiyatlarının daha düşük olacağını ifade edebilirim. Bu düşüşlerde kısa vadeli stok yapmak çok doğru değil, ama tasarruf amaçlı uzun vadeli birikimler için her fiyattan altın alınması olası, ona bir şey diyemeyiz” ifadelerini kullandı.

Kaynak:http://ekonomi.haber7.com/piyasalar/haber/1014807-yatirimci-altinda-dusus-surecek-diyor

Aktif volkana bir poşet atma videosu

İki kişi aktif volkana bir poşet atarak videosunu çekmişlerdir.Youtube aktif volkana bir poşet atma videosu internettede en çok ilgi çekenvideolar arassındadır.Bu ilginç deneyde saniyeler sonra yere düşüşünün ardından yaklaşık 1 metrekare yerde müthiş bir kaynama ve ateş oluşmaktadır.Yanardağın aktif volkanındaki işte o aktif volkana bir poşet atma videosu:

Bal ve tarçın karışımı

Bal  ve tarçın karışımı en faydalı karışımlardan biriridir.Bal ve Tarçın karışımının birçok hastalıklara iyi geldiği saptanmıştır. Eski Yunan tıbbında olduğu kadar Ayurvedik tıpta da Bal,asırlarca hayati ilaç olarak kullanılmıştır.

Bugünün bilim adamları birçok hastalıkların tedavisinde Balı çok etkili bir ilaç olarak kabul etmişlerdir. Bal hertürlü hastalıkta herhangi bir yan etkiye sebep olmaksızın kullanılabilmektedir. Bugünün tıp ilmi, balın tatlı olmasına karşın doğru dozlarda alındığında şeker hastaları için tehlikeli olmadığını kabul etmektedir. Kanada da yayımlanan ünlü Weekly World News dergisinin 17 Ocak 1995 tarihli sayısında batılı araştırmacılar tarafından bal ve tarçınla tedavi edilen hastalıkların listesini yayınlamıştır.

                    Artrit

Bir kısım Balı 2 kısım ılık su içerisine koyup üzerine bir çay kaşığı toz Tarçın ilave ederek bir krem elde edilir. Bununla vücudun ağrıyan yerlerine masaj yapılır.

1-2 dakika içerisinde ağrının azaldığını göreceksiniz.

Artritli hastalar,bir bardak sıcak su içerisinde 2 kaşık Bal ve bir çay kaşığı toz Tarçını eritip sabah ,akşam alabilirler. Eğer düzenli olarak alırlarsa Kronik Artriti olan hastalar bile tedavi olabilirler.

Kopenhag Üniversitesinde yapılan bir araştırmada ;kahvaltıdan önce bir yemek kaşığı bal ve ½ çay kaşığı toz tarçını alan 200 hastadan 73 ü bir hafta içerisinde şifa bulmuşlar, geri kalan yürüyemeyen ve hareket edemiyen hastalar da bir ay içerisinde şifa bulmuşlardır.

                       Bağışıklık Sistemi

Hergün kullanılan bal ve tarçın bağışıklık sistemini kuvvetlendirir ve vücudu bakteri ve virus saldırılarına karşı korur.

Araştırmacılara göre bal, birçok vitamin ve büyük miktarda demir içermektedir. Balın düzenli kullanılması, akyuvarlar içerisindeki, bakteriler ve viruslarla savaşan, korpuskülleri de kuvvetlendirir.

                           Diş Ağrısı

Bir kaşık toz tarçın ve 5 tatlı kaşığı bal karışımı ağrıyan dişe tatbil edilir. Ağrı kesilene kadar günde üç defa tatbik edilir.

                         Hazımsızlık ve Grip

Toz tarçın 2 kaşık bal üzerine serpilip yemekten önce alındığında asit oluşumunu ve hazımsızlığı önler. İspanya da yapılan bir araştırmada bal içerisindeki bir maddenin grip mikroplarını öldürdüğü ve hastaları gripten koruduğu saptanmıştır.

                     İdrar Kesesi Enfeksiyonları

İki kaşık toz tarçın, bir tatlı kaşığı bal, ılık su içerisinde eritilip içilir. İdrar kesesindeki mikroorganizmalar üzerinde etkilidir.

                            Kanser 

Japonya ve Avustralya da yapılan bir araştırmada, mide ve kemik kanserleri üzerinde başarılı olunmuştur. Bu tür kanserlere yakalanan hastalar günde bir kaşık bal ve bir kaşık tarçını bir ay süreyle günde üç defa almalıdırlar.

                          Kalp Hastalıkları

Bal ve tarçınla bir karışım yap ve bunu her sabah kahvaltıda reçel veya marmelat yerine ekmek üzerine sür. Bu uygulama arterlerdeki kolesterolleri eriterek hastaları kalp krizinden korur. Bu uygulama ile, daha önce kalp krizi geçirmiş kişiler, ikinci krizden kilometrelerce uzakta olacaklardır.

Bu uygulamayı düzenli olarak yapan kişilerde solunum güçlüğü ortadan kalkacak ve kalp atışları kuvvetlenecektir.

                             Kısırlık

Eski Yunan ve Ayurvedikler balı, yıllardır, erkeklerin spermalarını kuvvetlendirmek için kullanmışlardır.

Eğer kudretsiz bir erkek düzenli olarak uyumadan önce 2 kaşık bal yerse problemleri çözülecektir.

Çin,Japon ve uzakdoğu ülkelerinde ,gebe kalamıyan ve uterusunu kuvvetlendirmek isteyen kadınlar asırlardır toz Tarçın kullanmaktadırlar

Gebe kalamıyan kadınlar bir tutam toz Tarçın ve yarım tatlı kaşığı balı gün boyunca bir bir sakız üzerine koyup çiğnediklerinde tükürükle karışarak yavaş yavaş emilerek etkili olmaktadır.

                              Kolesterol

İki kaşık bal, üç tatlı kaşığı toz tarçın,450 gr.demlenmiş çay içerisinde eritilerek içildiğinde kan kolesterol seviyesi 2 saat içerisinde % 10 düşecektir. Artrit hastalarına tavsiye edilen kür de günde 3 defa kolesterol hastaları i,çin uygulanabilir.

Adı geçen dergideki bilgilere göre günlük gıda ile alınan bal bile kolesterolün düşmesine yardımcı olabilir.

                        Mide Ağrıları

Bal ve tarçın kürlerinin, mide ağrıları için olduğu kadar mide ülserleri için de yararlı olduğu saptanmıştır.

             Gaz 

Hindistan ve Japonyada yapılan araştırmalar Bal ve Tarçının midedeki gazı giderdiğini göstermiştir.

              Saç Dökülmesi

Saçı dökülenlerle tepesi açılanlar sıcak zeytinyağı içerisine bir kaşık bal,bir tatlı kaşığı toz Tarçın ilacesiyle elde edilen krem banyodan önce başa sürülür ve taklaşık 15 dakika bekledikten sonra yıkanır.

5 dakikalık bir uygulama dahi etkili olabilir.

                           Sivilceler ve Deri

3 kısım bal, 1 kısım Tarçın ile bir krem yapılır. Bu krem uykudan önce sivilceler üzerine sürülür. Sabahleyin ılık su ile yıkanır.

Eğer 2 hafta süreyle her gün uygulanırsa sivilceleri kökünden çıkarır.

Egzama,mantar ve diğer deri infeksiyonlarında eşit miktardaki bal ve Tarçın karışımı uygulanır.

                                 Soğuk Algınlığı

Bir kaşık ılıtılmış bal 1/4 tatlı kaşığı toz tarçın günde üç defa yenir.

Bu uygulama birçok kronik öksürük,soğuk algınlığı ve sinüslerin temizlenmesi için de geçerlidir.

                       Yaşlılık 

Bal ve tarçınla hazırlanan çay,düzenli alındığında yaşlılık harabiyetini önler.

4 kaşık bal,1 kaşık toz Tarçın , 3 bardak su içerisinde kaynatılarak bir içecek hazırlanır. Günde 3-4 defa ¼ bardak miktarında içilir. Deriyi diri,taze ve yumşak tutar, yıpranmasını durdurur.

                          Yorgunluk

Araştırmayı yapan Dr.Milton, bir bardak su içerisinde ½ kaşık bal ve biraz toz tarçının hergün kuşluk vakti ve vücut direncinin düşmeye başladığı takriben saat 15.00 te alındığında bir hafta içerisinde canlılığın arttığını tesbit etmiştir.

                  Zayıflama

Bir bardak su içerisine eşit miktarda bal ve tarçın konup kaynatılır. Hergün kahvaltıdan yarım saat önce aç karnına ve yatmadan önce içilir.

Düzenli uygulanırsa kilo verilir.

Ayrıca bu karışım düzenli olarak içildiğinde, yüksek kalorili diyet alınsa bile, vücutta yağın birikmesine engel olur.

Piknik bisikleti

Facebook’ta paylaşılmış olan aşağıdaki bisiklet,tam bir piknik bisikleti olmuş.bisikletin orta göbeğini,sağ ve sol tarafını tahtalarla kapatarak yiyecek içecek koyma yeri yapılmıştır.Bu bölümün sağ tarafı açılır yapılmış olup,yeme içmede servis masası gibi de kullanılacak şekilde yapılmıştır.Arka tarafına sepet yeri genişletilmiştir.

Direksiyonun ön kısmına da su içmek için bardak koyma yeri yapılmıştır.Resmin üstüne tıklayarak gerçek boyutta da görebilirsiniz.İşte o resim:

piknik bisikleti

 

En komik ilan

En komik ilanlardan biri Konya’da yayınlandı.Konya’da yaşayan bir kişi  yayımlattırdığı komik ilan ile Türkiye’nin en usta mizahçılarına taş çıkarttı.Türkiye’nin en komik ilanlarından biri olmaya aday işte o ilan:

Aracım 1977 model olup 1300 motor hacmine sahip bir yer uçağıdır (Benim gözümde). Model yılı
nın 83 yazdığına bakmayın 83’ten aşağısını bilgisayar kabul etmedi. Onun için öyle yazmak zorunda kaldık.
ABS, KlİMA, AIRBAG, AÇILIR TAVAN, ALAŞIM JANT, NAVİGASYYON, YOL BİLGİSAYARI gibi özellikleri yoktur. Fakat, direksiyonu, sigara küllüğü, yaylı koltukları ve çakmaklığı vardır. Açılıp kapanabilen camları ve kapı kolları çalışır durumdadır.

surucusuz-soforsuz-araba-580x415
Komple orıjınal olan aracımda aranırsa birkaç yerde lokal boya çıkabilir. Hatta iyicene didik didik edilirse komple boyalı olduğu ortaya çıkabilir. Yüzeysel boyaların yanısıra bir kaç küflü bölgeye de rastlanılmıştır.
Aracın rengi aslen eflatundur. Fabrika çıkışı ise koyu yeşil ile cırtlak mor arası bir şeydir. Bu boyalar zaten o dönemki renoların orijinal boyalarıydı. Bizim elimize geçtiğinde beyazdı. Biz de daha sonra kanunlara uygun olsun diye ruhsattaki yazan renk olan eflatuna boyattık. Fakat renk seçeneğinde aradım bulamadım. Ona yakın bir renk olan Mor seçeneğinin işaretlemek zorunda kaldık.
Çorum kaloriferini 1 yıl önce başka bir araca taktırdığımızdan dolayı şu anda kaloriferi yoktur. Fakat kışın yedek bir aküye bağlı olarak bir elektrikli battaniye iş görebilir. Veya 2.5 litrelik bir kola şişesine sıcak su doldurarak belinize koyabilirsiniz. İmkanlar olmayınca parlak fikirler artıyor haliyle.
Tüm bakımları yetkili serviste yapılmamış olup el yordamıyla eş-dost yardımıyla yapılmıştır. Aracın farları vardır. Fakat uzun ve kısa far diye bir şey olmadığı için geceleyin onunla uğraşmadan direk yola yoğunlaşabiliyorsunuz. Ayrıca farları kapalı konumdayken frene basarsanız fren lambalarının yanında farları da çalışmaktadır. Değişik bir özellik. Diğer arabalarda bulamazsınız.
Arabayı hiç kilitlemiyorum. Kimse de içine girmedi şimdiye kadar.Çünkü kilitlesem bile bir çaykaşığıyla açılıyor zaten. Bilenler bilir. Anahtar derdi yok. Kaput ve bağaj anahtarsız açılabiliyor. Bu özellik modelli arabaların çoğunda bile yok.
Ayrıca şöför mahalinin yanındaki kısımda ayak koyma yerinde yaklaşık 30 cm çapında bir delik vardır. Bu deliği örtmek için bir mukavva ve çuval kullandım. Yazın deliği açarak doğal klima olarak kullanmaktayım. Yakıtı da etkilemediği için gayet ekonomik.
Egzozu delindi. Baktım güzel ses çıkarıyor. Hiç ellemedim. Çalışınca havalı bir araba gibi ses çıkarıyor. Başkaları egzozdan ses çıkarmak için bir çok paralar harcıyor. Düdük falan taktırıyorlar. Ben bedavadan yapıyorum bunu.
Aracımdan gayet memnunum. Muhayyer bir araçtır. (O da ne demekse bir türlü çözemedim. Osmanlıca özlüğe bile baktım ama işin içinden çıkamadım.) Model yükselteceğimden dolayı satıyorum. Yoksa daha binerdim. 1979 model bir Renault 12 alacağım. bu modeller arası renaultlarla takas yapabilirim.”

 

Zeytin çekirdeğinin faydaları

Kahvaltılarımızın vazgeçilmezi zeytin tam doğal ilaç,sağlık kaynağıdır.Bu yazımızda zeytin çekirdeğinin faydalarını inceleyeceğiz.Zeytinin kendisi kadar,zeytin çekirdeği de faydaları çoktur.Zeytin çekirdeğini çekirdeği ile yiyen bir kişi şöyle bir hikaye şöyle anlatmaktadır:

Arkadaşlar kendi hayatımda ve yakınlarımın hayatında yaklaşık 5 yıldan beri denenmiş olan ve hiç bir yan etkisi olmayan mucizevi bir tedavi yöntemini paylaşmak istiyorum.

Yıl 2003 te ben hemeroid ameliyatı için gün almış ameliyat gününü beklerken o günlerin çabuk geçmesi ve bir an önce çektiğim acılardan kurtulmak için günün 24 saatini dua ederek geçiriyordum.

Midemde gasrtrit, bağırsak tembelliğine bağlı kabızlık ve buna bağlı olarakta hemeroid vardı ve bunlar çok ilerlemiş bir durumda idi…

Her ne yersem yiyeyim boğazıma kadar bir yanma ve çok şiddetli sancılar çekiyordum…

Bir gün arkadaşlarımdan birisi ile kahvaltıda buluştuk ve o iştahla çeşitli yiyecekleri yerken ben çay içerek her zaman olduğu gibi kahvaltıyı geçiştirmeye çalışıyordum…

Bu durumu görünce neden yemediğimi sordu bende ona detayları ile çektiğim sıkıntıları anlatınca bana zeytin çekirdeklerini çıkarmayıp yutmamı söyledi, önce şaka yaptığını sandım ama onun çekirdeklerin hiç birini çıkarmayıp yuttuğunu görünce inandım.

Bende kahvaltıya başlayıp çekirdekleri yutmaya başladım.

Çok ilginçtir yıllardır sabah kahvaltılarını çay içerek geçiştirdiğim halde boğazıma kadar yanmalar hissetmeme rağmen o gün midemde yanma olmadı kahvaltıdan yaklaşık yarım saat kadar sonra midemden saf zeytinyağı kokusu geldiğini hissettim..

Arkadaşıma midede çekirdeğin erimeyeceğini zaten rahatsız olduğumu söylediğimde bana mide özsuyunun zeytin çekirdeğini çok kısa bir sürede parçalayarak saf zeytinyağına ve şifalı yağlara ulaşıldığını geriye kalan posanın ise bağırsakları onarararak rahatlattığını dolayısı ile kabızlığın ve hemeroidinde tedavi olduğunu yanı sıra damar sertliğinden hazımsızlığa kadar bir çok derde şifa olduğunu söyledi..

İlk önce bütün bunların hayal olduğunu düşünmeme rağmen bu konuda şifa bulmak için katlandığım eziyetleri hatırlayınca bunun çok dah a kolay olduğunu düşünerek çekirdekleri yutmaya devama ettim …

ilk 15 günde midemdeki yanmalar ve gastritin yumuşadığını ve yok olduğunu,hemeroidimin verdiği ızdırapların sın bulduğunu gördüm. Her geçen gün onlarca zeytin çekirdeğini yutarak sağlığıma biraz daha kavuştum. Bu arada ameliyatımı iptal ettim ve halen bu mucizevi ve hiç bir yan etkisi olmayan ilacı yutmaya devam ediyorum. 3 aylık bir sürenin sonunda cildimdeki matlığın yerini bir parlaklık ve bütün ıozdıraplarımın yerini bir mutluluk aldı.

Yaklaşık 6 seneden beri etrafımda bu dertlerden muzdarip olan onlarca kişiye tavsiye ettim ve hiçö firesiz hepside şifa buldu, inanın benim 5 ve 11 yaşlarında iki oğlum var onlar bile yutarlar yedikleri zeytinlerin çekirdeğini.

Arkadaşlar sonsuz şifa kaynağı bir ilaç hiç bir yan etkisi yok ben yıllardır taştan sert şeyleri bile eritiyorum ve hiç bir sıkıntım kalmadı inanın migren ağrılarında bile çok mükemmel sonuçlar veriyor.
Yapmanız gereken şey yediğiniz tüm zeytinlerin çekirdeklerini yutmak sayı sınırı yoktur.
Yalnız zeytin meyvesini çiğneyip çekirdeğini yutun zira meyveyi olduğu gibi yutarsanız mide zeytinin dışındaki ince zarı eritemiyor ve olduğu gibi dışarı atmaya çalışıyor.
Ve size hiç bir zararı olmaz.

Aşağıda okuyacağınız makale Bulgar ve ABD li bilim adamlarının yaptıkları çalışmalar temel alınarak hazırlanmıştır. Bu araştırmaların hepsinde zeytin çekirdeğinin boğaz boşluğundan mideye inene kadar eridiği gerek denekler üzerinde yapılan çalışmalar gerekse cihazlarla tespit edilmiştir.

Otorite olarak kabul edilen uzmanlar en gelişmiş şartlarda dahi bir ilaç yapsa bu ilacı insanlar üzerinde test etmeden, senelerce hatta birkaç nesil gözlemlemeden neticesi net olarak şudur diyebilmek imkânsızdır.

Zeytin çekirdeğinin yutulması günümüz insanları arasında yeni duyulan bir şey olmasına rağmen eskilerin birçoğunun yaptığı bir uygulamadır. Yani olumlu etki ve tesirleri senelerdir hatta asırlardır bilinmektedir.
1985′li yıllarda başlayan araştırmalar bugüne kadar devam ettirilmektedir. Yaklaşık 25 sene süren neticede karşılaşılan hadiseler hayret vericidir. Bu neticelere bin kişi değil belki yüz binlerce insan tarafından karşılaşılmıştır demek daha doğrudur:

Midesinde yanma olan herkes zeytin çekirdeğini yuttuktan sonra rahatladığını ifade etmiştir.

Zeytin çekirdeğini yutan kimseler sindirim yolu rahatsızlıklarının bittiğini(kabızlık gibi) ifade etmişlerdir.

Zeytin çekirdeği yutan kişilerde basur problemiyle karşılaşılmamış, hatta basuru olup ta yutanlar iyileştiklerini ifade etmişlerdir.

Zeytin çekirdeğini senelerdir yuttuğunu bildiğimiz insanlarda kanser hadisesine nadiren rastlanılmıştır.

Son günlerde gelen yoğun telefon trafiğinden dahi birkaç gündür zeytin çekirdeklerini yutmaya başlayıp ta yukarıdaki benzeri rahatlamaları hissettiklerini söyleyen onlarca insan vardır.

Tavsiyemiz bizzat kendinizin denemesidir. Günde yediğiniz 5–6 tane zeytin çekirdeğini yutun ve kararı kendiniz verin. Ne biz nede bir başkası değil bizatihi kendi vücudunuz buna karar versin. Faydasını görürseniz lütfen çevrenizdekilerle de, evinizdeki küçük çocuklarda dâhil olmak üzere, bu uygulamayı yapın.

Bizim elde ettiğimiz verilere göre aklımızın almayacağı kadar şifalı bir doğal uygulamadır. Yapmanın zarar değil fayda verdiğine inanıyor ve çevremize şiddetle tavsiye ediyoruz.

Zeytinyağı asırlardır en iyi, en mükemmel yağ olarak bilinen gıda maddesidir. Hatta reklâmlar da bile mucize olarak lanse edilir.

Yemeklik zeytinyağı normal şartlar altında muhafaza edilirse bozulmadan yenilebilecek evsafta asırlarca kalabilen yegâne yağdır. Nitekim arkeolojik kazılarda 3 bin, 5 bin yıl önce olduğu tahmin edilen mezarların yanında bozulmamış evsafta zeytinyağı da bulunabilmektedir. Zeytinyağında +10 derecelerde donmayı temin eden de bu maddelerdir.Yani evinize satın alacağınız zeytinyağının buzdolabında donabilen olmasına dikkat ediniz.

Zeytinyağından sabun yaparsanız yağlı ciltlerde yağ dengesini, kuru ciltlerde ise yağlandırma özelliği temin eden bir hususiyet olduğunu tespit edersiniz. Yağ içerisinde antioksidan (bozulmadan kalabilme), sabun içerisinde re-oily (geri yağlandırıcı) olarak tabir ettiğimiz özellikleri sağlayan bu madde veya maddelerin ne olduğu bugün dahi bilinememektedir. Bu maddelerin ne olduğunun bilinmesi belki de çok uzun yıllar sağlıklı bir şekilde yaşamanın da ipuçları olabilecektir.

Zeytinyağını diğerlerinden farklı kılan bu madde veya maddeler en yoğun halleri ile zeytin çekirdeğinin içerisindedir. Herhangi bir zeytin çekirdeğinin her iki ucunu hafifçe törpülerseniz çekirdeğin içinin oyuk olduğunu ve içerisinde pıhtılaşmış veya çok koyu kıvamlı bir yağ olduğunu görürsünüz. Bahse konu olan maddelerin burada ki konsantrasyonu %80′lere varan miktarlardadır. Zeytin çekirdeği muhteviyatında ki bu faydayı elde etmek için ise zeytin çekirdeklerini atmayıp yutmak gerekir.

En gelişmiş cihazlarla yapılan araştırmalar zeytin çekirdeğinin boğaz boşluğundan geçip mideye ulaştığı anda eridiğini tespit etmiştir. Hazmı en kolay olan yiyecek maddesi zeytin çekirdeğidir. Bu uygulamanın insan vücuduna faidelerinin ise:

1-Ülser gastrit gibi mide problemlerini bitirdiği;
2-Bağırsak ve sindirim yollarını düzenlediği;
3-Basur ve prostatı engellediği;
4-İç organlarda oluşabilecek kanserojen hücre riskini binde birlere indirgediği.Lütfen yediğimiz tüm zeytin çekirdeklerini atmayıp yutalım.

 

 

 

 

Kendi kendini ameliyat yapan doktor

İnsanoğlunun başına ne geleceği belli olmuyor.Çaresizlik insana büyük başarılı çalışmalara sevk ediyor.Bir doktoru kendi kendini ameliyat yaptırtta biliyor.Kendi kendini ameliyet yapan doktor bu işi nasıl başardığına da hayret etmiştir herhalde.

Rus doktoru Dr.Leonid Rogozov, dünyada eşi görülmedik bir ameliyat yaparak tıp tarihihe girdi.

Bu inanılmaz hikaye 1961 yılında meydana geldi.Bir araştırma için Sibirya’da bulunan doktorda halsizlik, bulantı, kırıklık belirtileri başladı. Ardından midesinin üst tarafında şiddetli bir ağrı ile birlikte vücut sıcaklığı 37.5 derecenin üstüne çıktı.Bütün bu belirtilerin apandistten kaynaklandığını anlayan Doktor Leonid Rogozov, kritik bir karar verdi.Araştırma ekibinde kendinden başka doktor olmayınca iş kendisine düştü.Ya kendi kendini ameliyat edecek ya da apandist patlamasıyla can verecekti.

Son derece olumsuz şartlar içinde karşısına ayna koyan doktor, önce ağrıyan yere lokal anestezi yaptı.Ardından yanında bulunan aletlerle kendini kesen Leonid Rogozov, ayna yardımı ve el yordamıyla tam iki saat süren başarılı bir öperasyon gerçekleştirdi.

İki saat içerisinde apandistini alan ve kendini tekrar diken doktor bu inanılmaz ameliyatla tıp tarihine geçti.

Kaçan delileri toplama hikayesi

Delilerle uğraşmak aslında o kadar zor da değildir.Her işin ustasına yaptığ iş kolay gelir.Kaçan delileri toplama hikayesi bize güzel bir örnektir.

1960″lı yıllar, Elazığ Akıl hastanesinden deliler kaçarlar.Elazığ’nın cadde ve sokaklarına dağılırlar.423 deli kaçmıştır.O zamanın ünlü doktoru Mutemet Bey hastanenin baş hekimidir.

Doktor bey ne yapalım diye sorarlar.

Mutemet Bey : “Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin” der.

Doktor önde birkaç personeli arkasında trencilik oyunu oynayarak Elazığ’nın sokaklarında dolaşırlar.Bütün deliler bu kuyruğa girer vagon olur.Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir. (:

Şaka gibi ama gerçek bir hikayedir.

Burun neden kanar?

                                                                                     Burun neden kanar?

Aslında, burun kanamaları. Aşırı zihinsel stres, yüksek tansiyon eşliğinde oluşabilmektedir. Ruhsal stresin zararlı etkileri sadece duygusal sağlık ile sınırlı değildir. Günümüzde  Anksiyete, korku, üzüntü gibi hoş olmayan duygular gibi pek çok etki aynı derecede zararlıdır ve  fiziksel sağlık bozan etkilere neden olmaktadır.

Eğer zihinsel stresi yoğun yaşıyorsanız  beynin artan stres düzeyi ile başa çıkmak için vücudun işleyişinde bazı değişiklikler meydana getirecek tepkiler verecektir. Böyle durumlarda gözlenen bir değişikte kan dolaşım artıştır. Sonuç olarak, kan damarları içindeki basınç artar. Bu yüksek kan basıncına neden olur. Çok fazla stres olduğu zaman, stres süresi uzamış ve devam ediyorsa  kan basıncı anormal yükselmeye devam eder. Aşırı basıncın zamanla kan damarları içinde artmasıyla, damar basıncı yüksek miktara tahammül edemez düzeye geldiğinde, damarın bir noktadan yırtılması eğilimi de artar. Bu durumda, burun boşluğunun üst kısmında mevcut olan ince damar yapı kan basıncı yükselmesi sebebiyle  burun kanaması oluşturur. Burun arkasında da bulunan damarlar burun için kan temin sorumludur. Bu nedenle, bu yırtılma arka kısımda oluşmuşsa şiddetli kanama ile sonuçlanır.

Strese bağlı burun kanaması en kötü kısmı hiçbir belirti vermeden başlar olmasıdır.

Burun kanaması nedenleri 

Burun kanaması çocuklarda yaygındır. Bunlar genellikle kolay tedavi edilir. Bazen kanama yaşlı insanlar, ya da kan hastalıkları gibi diğer sağlık sorunları olan kişiler de daha şiddetli olabilir, Kanama şiddetli ise, ya da 20-30 dakika içinde durmazsa derhal tıbbi yardım alınız

Burun kanamaları iki tür vardır. Burun kanamaları burnun içinde ön kısmından (anterior) ya da burnun arka (posterior) başlayabilir.

Ön burun kanamaları:

Ön burun kanaması iki burun kanalının ortadan ikiye ayıran septum adı verile duvar kısmından kaynaklanmaktadır.. Bu bölge  Little ‘alanı olarak bilinen burunun  bu kısmı çok hassas kan damarları içerir. kolaylıkla hasar görebilmektedir. Önden başlayan  burun kanaması bazen sebepsiz yere olabilirken, bir dizi neden de kanamayı tetikleyebilmektedir.

Ön burun kanamaları nedenleri:

•Burnunuzun içini karıştırmak, keskin tırnakla yırtılmalar.
•Kuvvetli burun çekme
•Çok sert sümkürmek
•Burnuna alınan darbeler
•Doğumsal   (konjenital) gelen mevcut veya bir yaralanma sonucudur eğri,düzensiz  burun içi kıkırdak yapısı (septum deviasyonu)
•Soğuk algınlığı veya grip  (influenza)
•Sinüzit  – Burun içinde küçük hava dolu sinüs adı verilen boşlukların  enfeksiyonu
•Genellikle  enfeksiyon sonucu olan burun tıkanıkları
•Sıcak iklimlerde veya ısıtılmış kapalı ortamlarda  havanın  kuru olması nedeniyle kuru bir burun
•Saman nezlesi veya allerji
•Yüksek irtifa
•Aşırı veya uzun süreli burun damlası kullanımı
•Kokain, enfiye kullanımı  ve uzun süreli kullanılan bazı  ilaçlarda

Ön burun kanamaları çocuklarda daha sık görülür ve kolayca evde tedavi edilir.

Arka kısımdan kaynaklanan  burun kanamaları:

Arka burun kanamaları ön taraf burun kanamalarından daha ciddi olabilir. Bu tür kanamalar çocuklara oranla yetişkinlerde daha sık görülür. Kanama burnunuzun arkasından geliyorsa Tıbbi açıdan mutlaka araştırılması gerekebilir. Arka burun kanaması kanama genellikle  ağızdan gelir  kanama burun boşluğunun en arka bölümündeki tavan bölgesi ile beyinin kemik tabanı arasındaki bölümde bulunan, burun  içindeki alan için kan tedarik eden burun damarlarının (arterlerin) dallarından  kaynaklanmaktadır. Eğer başa darbe  veya düşme  sonucu burnunuzu kırılmış ise, kanamanız varsa tıbbi destek almak gerekir.

Arka  burun kanamaları olası nedenleri:

•Yeni geçirilmiş Burun ameliyatları
•Yüksek kan basıncı (hipertansiyon )
•Damar sertliği ,arteroskleroz
•Tahriş edici kimyasal maddelere maruz kalmak
•Burun boşluğu içinde tümör
•Bazı ilaçlar, aspirin , artrit ve kan sulandırıcı  ilaçlar warfarin ve heparin
•Kan pıhtılaşma anormalliği – örneğin  hemofili (kanın pıhtılaşmasına yeteneğini etkileyen kalıtsal bir durumdur) veya Von Willebrand hastalığı (kanama ve morarma neden olur kalıtsal bir bozukluktur.)
•Lösemi  (Bu nadirdir ve hastalığın diğer belirtilerde beraberinde eşlik etmektedir.)

Burun kanaması için tedavi nedir?

Eğer burun kanaması varsa , nedenini bilmiyorsanız panik yapmayın. İlk öncelik,  kısa sürede kanamayı durdurmaktır. Çoğu burun kanamasını, basit ilk yardımla durdurabilirsiniz.

•Eğer bayılma hissi yoksa , oturup biraz öne doğru eğilin.
•Burun İşaret  parmağı ve başparmak  arasında kalacak şekilde  5- 15  dakika boyunca burun dış kısmını sıkıp bastırın.  Baskı uygulanacak burun alanı, (gri alan) yani  burunun yumuşak kısmına uygulayın. Buna rağmen hala  kanama devam ediyorsa bir 5-15 dakika daha aynı işlemi uygulayın.
•Burun kemik parçası yani sert kısma üzerinde baskı YAPMAYIN. Bu kanama noktasına geçerli basıncı sağlamaz ve etkisi olmayacaktır.
•Burun içine herhangi bir madde koymayın. Bu doku kaldırıldığında, burun yeniden  kanamaya başlar
•Varsa soğuk ortama geçin , soğuk su ile yüzü yıkamak, hafifçe burna soğuk su çekmek kan damarlarının büzülüp kapanmasına yardımcı olabilir. Aynı zamanda  Biraz buz emmek yararlı olabilir.
•Kan pıhtılaşmasını hızlandırmak için burun üstüne  buz paketi uygulamaya başlayın.
•Burun kanaması durduktan sonra, burun deliklerinde kalan kanı almak için burnunuzu karıştırmayı denemeyin. Bu başka burun kanamasının tekrar başlamasına neden olabilir.
•Yorgun düştüyseniz istirahat ediniz.

İlk kanama durduktan sonra tekrar kanamayı önlemek için yapılması gerekenler:

•Burun zorlamayın,  burnunuzla uğraşmayı bırakın.
•Zorlanma ya da ağır bir şey kaldırmak için aşağı eğilmeyin.
•Sıcak yiyecek veya sıcak sıvı içeceklerden kaçının.
•Kalp hizasından, başınızı daha  yüksekte  tutun.
•Kuru kış aylarında bir nemlendirici kullanın.
•Bazı antiseptik krem veya vazelin, kanama durduktan sonra burun içine  sıkılarak kullanması yararlı olabilir. Bu burun korur, iyileşmeye  yardımcı olur ve kabuklanmayı azaltır
•kanama ağır ise, ya da 20-30 dakika içinde durmuyorsa Derhal tıbbi yardım alın . Bazen burun kanamayı durdurmak için bir Kulak burun boğaz uzmanı  tarafından tampon uygulaması gerekmektedir. Nadiren, burun kanaması, kan vermek  gerektirir. Bütün uygulamalara rağmen kanama kontrol edilemiyorsa ameliyathane şartlarında durdurmak gerekli olabilir.

Tekrarlayan Burun kanaması

Burun kanamaları Bazı  insanlarda  sık tekrarlamaktadır. Bu kanamalar,  kısa sürede durur, anca ağır olmayan sık tekrarı ile kişileri usandıran özelliği vardır.. Bu durumda bir Kulak Burun Boğaz uzmanı tarafından müdahale gereklidir. Bir endoskop (burun içini görmek için ışıklı görüntülü optik muayene tüpü) yardımı ile burun içindeki kanama noktasını tespit edilir. Kanayan damar veya bölge koterize edilir (yakılır). Bu genellikle genellikle tekrarlayan kanamaları durdurmada başarılı küçük bir işlemdir. Bundan sonra  burun iyileşmesine yardımcı ve kanamayı önlemek için, burun kremleri ile destek tedavisi verilir.

Kaynak:Op. Dr. A.Ahmet ŞİRİN Kulak-Burun-Boğaz Hastalıkları Uzmanı

Türkiye’nin insansı ilk robotu yapıldı

Türkiye’nin insansı ilk robotu yapıldı.Teknolojik alanda büyük ilerlemeler kaydeden Türkiye,insansı robot üretti.Akıncı-2 adı verilen robotu,Konya’lı bir yazılım firması Akınsoft yaptı.Konya’da üretilen insansı robot ‘AKINCI-2‘ tanıtıldı. Akınsoft yazılım firması tarafından üretilen insansı robot ‘AKINCI-2‘ yürüyor, odaklama yaparak birden fazla nesneyi tanımlayabiliyor.
Robotik Teknolojiler alanında yapay zeka ve insansı robotlar üzerine çalışmalar yapan Akınsoft yazılım firması, kuruluşunun 18. yılında ‘AKINCI-2‘ ismi verilen robotunu tanıttı. Türkiye’nin ticari anlamda ilk insansı robotu olan, sorulan sorulara cevap verebilen, matematiksel işlemleri kolayca yapabilen, görüntü takibi yapıp komutları yerine getirebilen, insan kas sistemini ve hareketlerini birebir taklit etme yeteneğine de sahip durumdaki ‘AKINCI-1’ isimli robotun ardından bu kez daha farklı özellikleri taşıyan ‘AKINCI-2‘ üretildi.

akıncı-2
Yeni üretilen robot ayakları üzerinde durabiliyor, yürüyebiliyor, odaklama yaparak birden fazla nesneyi tanımlayabiliyor, dışarıdan aldığı fiziksel etkilere karşı dengesini koruyabiliyor, bulunduğu ortamı 3 boyutlu olarak algılayabiliyor, yakınında bulunan kişilere doğru odaklanabiliyor, ellerini kullanarak cisimleri tutup kavrayabiliyor, kendisinden araştırması istenen şeyleri interneti kullanarak ansiklopedik veri bankalarından tarayabiliyor ve anlatabiliyor, ses işleme ve kablosuz ağ aracılığıyla kontrol edilebiliyor ve durumu izlenebiliyor.
65 kilogram ve 1.60 boyunda olan AKINCI-2, gövde üzerinde 26, ellerde 20 eklem olmak üzere toplamda 46 eklemden oluşan insansı bir yapıya sahip. Herhangi bir desteğe bağlı olmadan ayaklarının üzerinde durabilen AKINCI-2, yazılım firmasının yönetim kurulu başkanı Bilgisayar Yüksek Mühendisi Özgür Akın’ın verdiği komutları harfiyen yerine getirerek, enerjisini de üzerinde bulunan lityum-polimer bataryalardan alıyor.
Bu özellikleri sayesinde her sektörde kullanılması amaçlanan AKINCI-2‘nin, 2015 yılından sonra her işletmede yerini alması hedefleniyor.AKINCI-2 Youtube video paylaşım sitesinde de yayınlandı. İşte AKINCI-2’nin tanıtım videosu;

Kaynak:http://www.haber7.com/teknoloji/haber/1013433-iste-yerli-insansi-robot