Mısır piramitlerinin sırrı

Yüzyıllar önce inşa edilmiş Mısır piramitlerinin sırrı artık çözülmüştür.Gizemli Mısır piramitleri dünyanın yedi harikasından biridir.Mısır piramitlerinin sırları şunlardır:

Her biri 20 ton olan taşlardan inşa edilmiştir ve bu taşları temin edilebilecek en yakın mesafe yüzlerce kilometre uzaklıktadır. Bu taşların nasıl getirildiği konusunda kesin olmayan farklı varsayımlar bulunmaktadır.
Piramit, kimin adına yapıldıysa, onun bulunduğu odaya, yılda sadece 2 kez güneş girmektedir. (doğduğu ve tahta çıktığı günler)
Mumyalarda radyoaktif madde bulunduğundan mumyaları ilk bulan 12 bilim adamı kanserden ölmüştür.

Piramitlerin içerisinde ultra sound, radar, sonar gibi cihazlar çalışmamaktadır.

Kirletilmiş suyu, birkaç gün Piramit’in içine bıirakırsanız; suyu arıtılmış olarak bulursunuz.

Piramit’in içerisinde süt, birkaç gün süreyle taze kalır ve sonunda bozulmadan yoğurt haline gelir.

Bitkiler Piramit’in içinde daha hızlı büyürler.

Piramit’in içine bırakılmış su, 5 hafta süreyle bekletildikten sonra yüz losyonu olarak kullanılabilir.

Çöp bidonu içindeki yemek artıkları, hiç koku vermeden Piramit içinde mumyalaşır.

Kesik, yanık, sıyrık gibi yaralar büyükçe bir Piramit’in içinde daha çabuk iyileşme eğilimi gösterir.

Piramitlerin bazı odalarının içinde ne olduğu hakkında bir bilgi yoktur; araştırmacıların çoğu, ya içinde kayboldular ya da aynı yerde birkaç tur attılar, fakat içlerini göremediler.

Piramitlerin içi yazın soğuk kışın sıcak olur

Büyük Piramitin açilari,Nil’in delta yöresini iki esit parçaya bölerler.

Gize’deki üç piramit aralarinda bir Pitagor üçgeni olacak sekilde düzenlenmislerdir.Bu üçgenin kenarlarinin birbirlerine göre orani 3:4:5’dir.

Büyük Piramitin tabininin yüzeyi,anitin yarisinin iki katina bölündügünde pi=3,14 sayisi elde edilir.

Büyük Piramitin dört yüzeyinin toplam yüzölçümü,piramit yüksekliginin karesine esittir.

Büyük Piramit,dünyanin kara kitlesinin merkezinde yer aliyor.

Büyük Piramit,dört ana yöne göre düzenlenerek insa edilmistir.

Piramit dev bir günes saatidir.Ekim ortasiyla Mart basi arasinda düsürdügü gölgeler mevsimleri ve yilin uzunlugunu gösterirler.Piramiti çeviren tas levhalarin uzunlugu bir günün gölge uzunluguna esittir.Bu gölgelerin tas levhalar üstinde gözlenmesiyle günün 0,2419 bölümünde yilin uzunlugu yanlissiz olarak saptanabiliyordu.

Büyük Piramit’le dünyanin merkezi arasindaki uzaklik,Kuzey kutbuyla arasindaki uzakliga esittir ve kuzey kutbuyla dünyanin merkezi arasindaki uzakliga esittir.

Kanserden nasıl korunulur?

                                                            Kanserden nasıl korunulur?

Made-in-china.com adlı internet sitesinde yayınlanan makalede B17 vitaminin önemi belirtildi.B17 vitamini kanseri yenen büyük bir mucizedir. Kanserin olusumu nun en büyük nedenlerinden biri vitamin B17 eksikliği!…
Özellikle buğday çimi ve buğday şırasında yüksek miktarda B17 vitamini bulunur. Pakistan da bulunan Hunkuzat Prensliği’nde sıklıkla tüketilen buğday çimi ve şırasında bulunan B17 vitamini sayesinden kanserden hiç ölen yok. Bunun dışında acı badem ve kaysı çekirdeğini de tüketen hunkuzatlılar kansere yakalanmıyorlar. Türkiye de kaysı çekirdeği ve acı badem tüketen bölgelerde kansere yakalanma oranı oldukça azdır. Kanseri yenen en büyük yiyeceklerden biride buğdaydır. Buğday bitkisel bir ilaç ve tedavi aracıdır. Buğday çimi taze olarak tüketildiğinde bir portakaldan 70 kat daha fazla c vitamini sağlar ve kandaki toksinleri nötralize eder. İçerisinde bulunan laetril ile kanseri önlemektedir. Kansere yakalanmamak için mutlaka elma çekirdeği de tüketmeniz gerekir.
Dünyanın başına bela olan ve dünyada tedavisi çok zayıf bir hastalık olan kanserin artık tedavisi mümkün. İnsanların büyük bir kısmı kansere yenilmiş ve hayatını kaybetmiştir. Bir çok insanda bu hastalığın pencesin de erimektedir. Moral motivasyonun yüksek olması ve bazı yiyeceklerde bulunan B17 vitamini sayesinde bir çok kişi kanseri yenmiştir. En yüksek b17 vitamini acı kayısı ve çekirdeğindedir. Avrupada kullanılan Amigdalin de B17 vitamini oldukça fazladır.

 

Ülkemizde malatya bölgesinde bulunan kaysı üreticileri B17 vitamini sebebi ile üretimlerine hız vermiştir. Sağlık konusunda insanı oldukça diri tutan B17 vitamini mükemmel bir şifa kaynağıdır. Sizde B17 vitamini ile kanseri yenebilirsiniz. Kanser hastaları kesinlikle umutsuzluğa kapılmasın şifa bitkilerin içinde. Yeter ki siz B17 vitamini kullanın. Amigdalin B17 Amerika da kanser tedavisinde kullanılmaktadır. B17 vitamini ilk kez 1837 tarihinde keşfedilmiştir.
Kaynak:http://www.made-in-china.com/showroom/staherb08/offer-detailVeCmUZSwyikc/Sell-Amygdalin-Vitamin-B17.html

Facebook’ta en çok beğenilenler sayfalar

                                                 Facebook’ta en çok beğenilenler sayfalar

Facebook’ta takipçiniz ne kadar çoksa o kadar popülersiniz demektir.SocialBakers,Türkiye’nin Mart ayı Sosyal Medya analizini yaptı. En çok kullanıcıya ulaşan Facebook sayfaları hangi firmalara ait? İşte detaylar Facebook en çok beğenilen sayfalar:

Geçtiğimiz ay burada paylaştığımız, SocialBakers Şubat ayı Facebook ve sosyal medya analizine benzer bir şekilde, Mart ayının sonuçları yayınlandı.
SocialBakers’in verileri, Şubat ayına göre çok büyük değişiklikler getirmiyor. Şubat ayında olduğu gibi Türkiye’de Mart ayında da toplam Facebook kullanıcı sayısı 32 Milyon seviyesinde.

facebook

Türkiye’de en çok takipçiye sahip marka, 2.533.33 ile Turkcell. Geçtiğimiz ay 2.478.127 adet takipçiye sahip olan firmanın bir diğer iştirakı olan gnctrkcll, yine dokuzuncu sırada yerini aldı.
İkinci sırada yine bir operatör olan Avea, 2.063.774 adet takipçiye sahip. Türkiye’de en sevilen araba markalarından biri olan Volkswagen Türkiye Facebook sayfası, en çok takipçiye sahip üçüncü sayfa olma ünvanını kazandı.
Nokia Türkiye, Garanti Bankası, Markafoni, Akbank, Trendyol ve OXXO’da sıralamadaki yerini alıyor. Şubat ayında listede bulunan Teknosa, Mart ayında ilk 10’a girebilmiş değil.

En etkin Facebook sayfası kimde?
Geçtiğimiz Şubat ayında yüzde 78 cevap oranına sahip Turkcell Facebook sayfası, cevap oranını yüzde 81’e çıkarmış durumda. 512 cevap veren sayfa, ortalama 232 dakika yanıt hızına sahip.Turkcell’i sırasıyla Avea,Samsung Türkiye,Trendyol ve Turkish Airlines sıralamayı oluşturuyor.
Şubat ayında ikinci sırada olan Samsung Türkiye, Avea ile yer değiştirdi ve yerini kaptırdı.

Medya takipçileri kategorisinde ise izlesene.com 2 651 457 takipçi ile 1. sırada yer alıyor.İzlesene’nin adrdından NTV Spor,Zapkolik,Star Tv ,Kral Fm,Penguen,ATV,Number1 FM,Büyüyen Türkiye yer alıyor

Tüm veriler bu adresten http://www.socialbakers.com/blog/1567-march-2013-social-media-report-facebook-pages-in-turkey bakabilirsiniz.

Kaynak:shiftdelete.net

Uzayda ağlama videosu

Kanada Uzay Araştırma Merkezi’nin bir uzay üssünde görevli astronot Chris Hadfield uzayda ağlama videosunu kameraya çekti.Chris Hadfield elindeki sıvı torbasının yardımı ile gözyaşlarının nasıl aktığını gösterdi.30 saniyede ilginç görüntüler oluştu.

Uzayda yer çekimi olmadığı için göz yaşlarının düşme olayı yaşanmadı.Göz yaşları,bir su balonu gibi astronotun gözünün önünde biriktiği gözlemlendi.Uzayda yaşamanın ne kadar zor olacağı da görülmüş oldu.Eğer uzayda yer çekimsiz ortamda ağlasak ”göz yaşlarına boğulmak” deyimi;deyim değil gerçek olurdu.İşte o uzayda ağlama videosu:

Msn Messenger ne zaman kapanıyor?

                                        Msn Messenger ne zaman kapanıyor?

MSN Messenger için yolun sonu geldi.1999 yılında başlayan Messenger 30 Nisan 2013 yılında ömrünü sonlandıracak.1999 – 2013 yılının 30 Nisan tarihine kadar ömrünü sürdüren MSN / Live Messenger, yerini Skype’a bırakıyor. Geçiş süreci ve bu süreçle ilgili hazırlanan video haberimizde.

Microsoft’un uzun yıllardır kullanılan ve zamanının en çok kullanılan anlık mesajlaşma yazılımı MSN Messenger ya da yeni adıyla Windows Live Messenger için yolun sonu gözüktü.
8 Nisan’da kapatılması beklenen servisin tarihi biraz daha ileri alındı ve 30 Nisan olarak belirlendi. 30 Nisan’dan sonra Live Messenger kullanılmayacak. Bundan sonra servisi kullanmak isteyenlerin, Skype’a yönelmesi gerekiyor.

msn skype
Yaklaşık 12 yıllık geçmişi bulunan MSN Messenger’ın kapatılıyor olması pek çok kullanıcıyı üzecek. MSN Messenger’ı zamanında kullanan kitle, Live Messenger’ın ilk çıktığında da eleştirileri yöneltmişti. Oldukça alışılmış ve basit bir arayüzü olan MSN Messenger, Windows Live Messenger ile daha karmaşık bir hale gelmişti.
Skype’a geçişte pek çok özellik kazanacak olan kullananlar, Skype’ın zengin mobil platform desteğini de arkasına alacak. Skype’ın mobil yazılımları üzerinden tüm platformlarda kullanılabilir olan program, arkadaşlarınızla iletişimi bir ileri seviyeye taşıyacak.
Live Messenger’ı kapatan Microsoft, Skype’a geçişi teşvik etmek ve kullanıcıların kazanacağı avantajları özetlediği bir video yayınladı. O videoyu aşağıdan izleyebilirsiniz. İyi seyirler.

Kaynak:shiftdelete.net

Hotel Turan Prince Residence ve Hotel Turan Prince World

Hotel Turan Prince Residence’ de Kurban bayramını geçirdik. Normalde rezervasyonumuz başka otelde olmasına rağmen otelin son dakikada bayramda oteli açmama kararı alması sonucu tur şirketi tarafından sunulan alternatif sonucu gitmiş olduk.
Denize sıfır sakin bir hotel olması bizim açımızdan çok iyi bir durumdu. Bazı hotellerin animasyonuydu, dans gecesiydi, sporlarıydı derken dinlenmeye mi gidiyoruz, yorulmaya mı belli olmuyordu.

SscLogo

Turan Hotel bu açıdan bakıldığında bizim için dinlendirici ve sakin bir yer oldu. Gala gecesi gibi etkinlikler yapılıyor elbet ama bangır bangır gerçekleşmiyor. Temizlik konusunda hassas olmamıza rağmen otelin günlük temizlik hususuna dikkat etmesi diğer bir tercih etme nedenimiz oldu. Bu otelin aynı zamanda Kızılağaç’ta da bir otelleri varmış, Club Turan Prince World Hotel.

Club Turan Prince World Hotel’in ününü daha önce de duymuştum. Burasını bu yaz tercih edeceğim. Oyun parkı bölgenin en büyüğü. Eğlencesi ile insana tatil gibi tatil olanağı sağlıyor. SSC Tur vasıtası ile bulduğum bu hotel bundan sonraki süreçte tatil konaklamalarımda tercih edeceğim yerlerden biri olacak.

AloBiletHatti.Com Pegasus Uçak Bileti Kampanyası

Pegasus kaliteli hizmet anlayışı, zamanında kalkış oranı, uçak bileti kampanyaları yönündeki aktifliği ve ucuz uçak biletleri sunması yönünden güzel bir seçenek oluşturuyor. Sivil havacılık konusunda ki yeni adımları ve müşteri memnuniyeti için gösterilen yüksek çaba ile gözleri her zaman üzerine çekmeyi başarıyor. Son olarak 100 uçak siparişiyle de bunu tekrar gösterdi.

Alobilethatti.com internet adresinden de güncel olarak takip edebileceğiniz FLYPGS, uçak bileti kampanyası yönünden aktif olarak çalışıyor. Yurtiçi ve yurtdışında da hatırı sayılır bir uçuş ağına sahipler. Yeni uçak siparişlerinin teslimiyle de genişleyecek uçuş destinasyonları Pegasus’un uçak biletleri için de fiyatları daha uygun boyutlara çekebilir. Sivil havacılık yönünde özel girişimlerin bu denli büyümeleri yeni girişimler içinde olumlu bir hava yaratıyor.

alobilet

Gelişen ve artan havayollarının rekabeti yolcuların daha kaliteli ve daha uygun fiyatlı uçak biletleri alması yönünden de büyük bir avantaj oluşturuyor. Her geçen gün daha da büyüyen Pegasus yolcularının konforu için çalışıyor. Tam zamanında kalkan uçuşlarla rötarsız kalkış oranında yüksek bir istatistik oranına da sahipler.Ucuz uçak bileti fiyatları, kaliteli hizmeti ve izlediği müşteri memnuniyeti politikasıyla Pegasus uçak yolculuğunuzda en doğru tercih olabilir.

Hayatımızda yaşadığımız terslikler!

Hayatımızda yaşadığımız terslikler aslında bize başka şeyler kazandırmış olabilir.Her işte bir hayır vardır.Bu konu ile ilgili 2001 yılında yaşanan 11Eylül İkiz Kule saldırılarında yaşananlar güzel bir örnektir.işte o saldırı sonrasında hayatta kalanların hikayesi:

11 Eylül İkiz Kulelere saldırı sonrası, binadaki firmalardan birinin hayatta kalanlarla yapılan sabah toplantısında güvenlik amiri orada hayatta kalabilenlerle ilgili şunları anlatmış;

O sabah;

– Firma müdürü, o gün oğlu ana okuluna başladığı için işe geç kalmış.
– Birinin o gün ofis kahvaltısına getirilecek Donut’ları alma sırasıymış.
– Bayan elemanlardan birinin sabah alarmı çalmamış.
– Biri kaza yüzünden trafiğe takılmış.
– Biri otobüsünü kaçırmış.
– Biri kıyafetini lekelemiş, üstünü değiştirmek vakit almış.
– Birinin arabası çalışmamış.
– Biri telefonu cevaplamak için geri dönmüş.
– Biri çocuğunu hazırlamakta zorlanmış, geç kalmış.
– Biri taksi bulamamış.

ters-lale

Ama en etkileyicisi; biri o gün ofise yeni aldığı ayakkabıları ile gelmek istemiş ama ayakkabı ayağını rahatsız etmiş ve bir eczaneye uğramış, yara bandı almak için !!!
Bu gün hayatta olma sebebi olan bandını almak için…

Şu anda trafikte sıkıştığımda, asansörü kaçırdığımda, bir telefona cevap vermem gerektiğinde, yani beni rahatsız eden küçük şeyler olduğunda, Allah’ın benim o anda “orada olmam gerektiğini” istediğini düşünüyorum.

Bir daha ki sefere, sabahınız tersliklerle başladığında, çocuklarınız giyinmek istemediğinde, arabanın anahtarını bulamadığınızda, bütün trafik ışıklarına takıldığınızda, huzursuz olmayın, sinirlenmeyin.

Küçücük terslikler,belki de o an korunduğumuz için yaşanıyordur ve biz umarım küçük sıkıntılı anlarda bunun olası nedenlerini hatırlarız …

İnsanların davranış analizi

Doğrulu ne kadar bilinmez ama facebookta paylaşılan psikologların insanların davranış analizi biraz ilginçtir.Çok fazla gülen insanın aslında yalnız olduğu gibi ilginç tespitler var.İşte psikologların insanların davranışları hakkında analizi:

Hallstatt / Salzkammergut / …sterreich

1.Eğer bir insan çok fazla gülüyorsa,hatta saçma sapan şeylere gülüyorsa;o insan içten içe büyük yalnızlık çekiyordur.

2.Eğer bir insan çok fazla uyuyor ise;büyük ihtimalle üzgündür,hüzünlüdür.

3.Eğer bir insan az konuşuyorsa,konuştuğunda ise hızlı konuşuyorsa;o sır saklayacak biridir ve ona güvenebilirsiniz.

4.Bir insan ağlayamıyorsa;o çok zayıf bir kişiliğe sahiptir.

5.Eğer bir kişi anormal bir biçimde yemek yiyorsa;büyük ihtimalle çok gergin ve stresli bir haldedir.

6.Eğer bir kişi ufak şeyler için bile ağlıyorsa;ya çok yumuşak kalplidir ya da masum olmasına rağmen suçlanıyordur.

7.Eğer bir insan herşeye çok çabuk sinirleniyorsa;o insanın sevgiye ihtiyacı vardır.

Lütfen insanları anlamaya çalışalım…..

Uzaylı bebek bulundu!

Uzaylılar var mı? diye düşünüle durulurken Amerika2dan ilginç bir haber geldi.Yakında gösterime girecek bir belgesel film, iddialara göre birkaç yıl önce Şili’deki Atacama Çölü’nde bulunan 15.2 cm boyutundaki minik bir “uzaylıyı” gözler önüne sereceği vaadinde bulunuyor.

Huffington Post’un haberine göre “Sirius” isimli film ayrıca, dünya dışı varlıkların kendi dünyalarıyla bizim dünyamız arasındaki mesafeyi katetmek için kullanıyor olabilecekleri alternatif enerji teknolojisinden de bahsedecek.

uzaylı bebek

Eğer tüm bunlar gerçekse, insanların evrende yalnız olup olmadıklarına dair yüzyıllardır sorulan bir soruya cevap alınmış olacak.

Sirius” filminin arkasındaki isim olan eski acil tıp hekimi Steven Greer, yıllardır ABD hükümetinin uzaylı gerçeğine ilişkin bilgiyi açıklamasını sağlamaya çalışıyor. Yetkililer ise her daim bu yönde bir bilginin olmadığını savunuyorlar.

“Sirius,” Greer’in diğer gezegenlerden gelen ziyaretçilere ilişkin sözde gizliliğe ışık tutulmasına dair en yeni çalışmasını temsil ediyor.

1993 yılında Greer, hükümetin UFO ve uzaylılara ilişkin iddialar doğrultusundaki bilgisini itiraf etmesini sağlama gayesiyle The Disclosure Project’i (Kamuoyunu Aydınlatma Projesi) oluşturmuştu.

Greer, UFO’lar ve dünya dışı zeka etrafındaki gizliliğin uzaylılarla bir ilgisi olmadığını, bu gizliliğin büyük kurumlar ve maddi çıkarlar içerisinde bulunan gerçeğin bilinmemesini isteyen insanlarla ilgisi olduğunu savunuyor.

Minik insansının bir başka gezegenden mi yoksa Dünya’ya ait keşfedilmemiş bir tür mü olduğu ya da sadece bir aldatmacadan mı ibaret olduğu henüz belirsizliğini koruyor.

“Bebek” uzaylıya dair detaylar, “Sirius” filminin 22 Nisan tarihinde Hollywood’da galasını yapmasıyla ortaya çıkacak.İşte Sirius youtube videosu:

Kaynak:http://www.turkishny.com/headline-news/2-headline-news/119219-152-cm-boyunda-bebek-uzayli-bulundu#.UWQ3mZPxrWZ

Hızlı tren hangi illerde var?

       Hızlı tren hangi illerde var? sorusunu bir kaç yıl sonra seyahatlermizde çok soracağız.Hızlı tren ulaşımını yaygınlaşması için Akp hükümeti yoğun çaba sarf ediyor.Hızlı tren çalışmalarında sıradaki hedef  Bursa ve İzmir. Bu hatlarla Türkiye’nin 15 büyük vilayeti birbirine bağlanmış olacak. Hızlı tren, Türkiye’nin yarısı kadar bir nüfusu kapsayacak. Ankara-İzmir arası 3.5 saate inecek

Türkiye’yi sarmaya başlayan Yüksek Hızlı Tren’de (YHT) sıradaki hedef Ankara-İstanbul hattı. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na yetiştirilecek Ankara-İstanbul hattı ile iki kent arasındaki yolculuk 3 saate inecek. İzmir’in hızlı seferlere dahil olmasının ardından Eskişehir-Antalya, Erzincan-Trabzon, Bursa-Bandırma-Balıkesir-İzmir, Sivas-Erzincan-Kars arasında hızlı trenler çalışmaya başlayacak, YHT, Diyarbakır’a kadar genişleyecek. TCDD, kent içinde de raylı sistemi cazibe merkezi haline getirecek.

Ankara-Eskişehir ve Ankara-Konya’dan sonra Eskişehir-Konya YHT hattının açılmasıyla yaklaşık bin kilometrelik bir mesafede Türkiye’nin ilk YHT ringi oluşturuldu. Hızlı trende bundan sonraki hedef İstanbul olacak. 29 Ekim’de açılması beklenen Ankara-İstanbul hızlı tren hattına uçaktan daha sık sefer konulacak. İstanbul’a 10-15 dakikada bir hızlı tren kalkacak.

 

                                                               İzmir ve bütün Türkiye

Altyapısının yüzde 95’i tamamlanan hattın, sinyalizasyon işleminin bitmesinin ardından yapılacak denemelerden sonra açılacağı belirtildi. Hattın hizmete girmesiyle Ankara-İstanbul arası yol 3 saate kadar inecek.

Hızlı trende daha sonraki hedef ise Bursa, İzmir ve Sivas. Bu hatlarla Türkiye’nin 15 büyük vilayeti birbirine bağlanmış olacak. Hızlı tren, Türkiye’nin yarısı kadar bir nüfusu kapsayacak. Hızlı tren, normalde 14 saat olan Ankara-İzmir arasındaki seyahat süresini 3,5 saate indirecek. Toplam 624 kilometre uzunluğunda olan ve üç etap halinde yapılacak projenin toplam maliyeti 4 milyar lirayı bulacak.

Ankara-İstanbul 3 saat, Ankara-Bursa 2 saat 15 dakika, Bursa-Bilecik 35 dakika, Bursa-Eskişehir 1 saat, Bursa-İstanbul 2 saat 15 dakika, Bursa-Konya 2 saat 20 dakika, Bursa-Sivas 4 saat, Ankara-Sivas 2 saat 50 dakika, İstanbul-Sivas 5 saate, Ankara-İzmir 3 saat 30 dakika, Ankara-Afyonkarahisar 1 saat 30 dakika olacak.

                                             Diyarbakır’a kadar genişleyecek

Türkiye, YHT teknolojisine sahip 6. Avrupa, 8. dünya ülkesi haline geldi. 24 Ağustos 2011’de hizmete açılan Ankara-Konya Hızlı Treni 2,5 milyon km. yol yaptı ve 2,2 milyondan fazla yolcuya ulaştı. Ankara-Eskişehir hattında 13 Mart 2009’da hizteme giren YHT ise 6,5 milyon km. yolda 7,5 milyon yolcu taşıdı. Gectiğimiz günlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı açılışla hizmete giren Eskişehir-Konya hızlı treni, 7,5 saatlik yolu 2 saate indiriyor. Eskişehir-Konya YHT seferlerine, Bursa otobüs bağlantısı da sağlanıyor. Otobüsle 8 saat olan Konya-Bursa seyahat süresi, YHT-otobüs bağlantısıyla yaklaşık 4 saate düşüyor. 2023’e kadar Eskişehir-Antalya, Erzincan-Trabzon, Bursa-Bandırma-Balıkesir-İzmir, Sivas-Erzincan-Kars arasında hızlı trenler çalışmaya başlayacak. Bu bağlantılar, Diyarbakır’a kadar genişleyecek. Yıl sonuna kadar Konya ile İstanbul da birbirine bağlanacak.

Kaynak:http://www.haber7.com/guncel/haber/1011103-15-il-hizli-trenle-birbirine-baglaniyor

Mimar Sinan’ın Mihrimah Sultan Sevgisi

Mimar Sinan Osmanlı Devleti’nin ve dönemin en iyi mimarlarındadır.Eskiden çok eşli evliliklere izin verildiği için Koca Sinan’da devrin hükümdarı Muhteşem Süleyman’ın kızına vurulur.
Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan on yedisine bastığında, iki kişi onunla evlenmek ister.

Mihrimah, yani Mihrü Mah, Farsca’da “Güneş ve Ay” anlamına gelir. Kızla evlenmek isteyenlerin biri Diyarbakır Valisi Rüstem Paşa diğeriyse Mimar Sinan’dır.

 

Padişah kızını Rüstem Paşa’ya verir.

Koca Sinan evlidir, ellisindedir ve de Mihrimah Sultan’a deliler gibi aşıktır!
Gerçi sevdiğine kavuşamamıştır ama, aşkını, olanca güzelliğiyle sanatına yansıtmıştır.

Üsküdar’a, Saray’ın isteğiyle elbet, 1540 yılında Mihrimah Sultan Camii’nin temelini atar ve 1548’de bitirir.

Camiyi yaparken, eserine sanki “etekleri yerleri süpüren bir kadının” dış çizgilerini verir.

 

Derken, ilk kez padişah fermanı olmaksızın, Edirnekapı’da, pek kimselerin uğramadığı ıssız ama İstanbul’un en yüksek tepelerinden birine, ikinci bir eser yapmaya koyulur Mihrimah Sultan’a.

Cami küçücüktür.

Minaresi otuz sekiz metredir, bir adet incecik kubbesi üzerindeyse yüz 61 pencere, camiin iç güzeliğini aydınlatır.

İçerdeki sarkıtlar ve minare kenarlarındaki işlemeler Mihrimah Sultan’ın topuklarını döven saçlarını anımsatır insana.

İşte, aşka adanmış iki eser.

Şimdi, gidin Edirnekapı ve Üsküdar’daki camileri aynı anda görebileceğiniz bi yer seçin ve 21 Mart’ta, yani geceyle gündüzün eşit olduğu günde seyreyleyin.

Unutmadan, 21 Mart Mihrimah Sultan’ın doğum günüdür.

Göreceğiniz manzaraysa şudur;

Edirnekapı camiinin tek minaresi ardından tepsi gibi kıpkırmızı güneş batarken, Üsküdar’daki camiinin ardından ay doğar!Bu ne muhteşem manzaradır.

Mihrü Mah eşittir Güneş ve Ay.

Komplo teorisi mi?Gerçekler mi?

Sosyal medyada çoğu kez paylaşılan ABD ile ilgili iddealar insanları, acaba doğru mu? düşüncesine sevk ediyor.Ama bu kadar da raslantı olmaz cinsten yaşanan olaylar .İşte o paylaşım:
Adnan Kahveci- Eski Maliye Bakanı.
Dedi ki;
“Bizim bağımsız olmamız için
Amerika ve IMF’den kurtulmamız
lazım..” 2 gün sonra trafik
kazasında öldü..!…

Bedri İnce Tahtacı- Saadet partisi
Gaziantep milletvekili,
Dedi ki;”Amerika en büyük
engeldir bir ülkede; A.B.D istediğini
Başbakan yapar, istediğini
Cumhurbaşkanı “5 gün sonra Antep’e giderken trafik kazasında
öldü..!

Turgut Özal-Cumhurbaşk anı. Dedi ki;
“Musul ve Kerkük bizimdir. Bunu
dünya biliyor, Alacağız”10 gün
sonra öldü..!

Eşref BİTLİS- Jandarma Genel
Komutanı. Dedi ki;
“Amerika’nın İncirlik’ten kalkan
uçakları PKK’ya yardım dağıtıyor”
4 gün sonra eksi -60 dereceye
kadar dayanıklı olan TSK.lerine ait uçak ile Siirt’e giderken kaza
geçirerek uçağı daha kalkar iken
Ankara Yenimahalle posta işleme
merkezinin üzerine düştü ve öldü..!
Kaza nedeni uçak motorlarının
buzlanması! Oysa Siirt’te o esnada hava soğukluğu -11 idi. Ank.’da
ise -5 idi.

Recep YAZICIOĞLU- Denizli Valisi.
Denizli’de kanun çıkardı;”Artık
bundan sonra cafe ve benzeri
yerlerde İngilizce isim
kullanılmayacak , yani cafe değil kahve yazılacak” dedi vee.. 1
hafta sonra Ankara’ya giderken
trafik kazasında öldü..!

Bahtiyar AYDIN-Diyarbakı r J.Bölge Komutanı;
“Bu dış mihrakların büyük bir
oyunu, sakın inanmayın ,
kanmayın kardeşi kardeşe
vurduruyorlar, Lice’si ile Hani’si ile
Eruh’u ve Edirne’si Muş’u ile aynı ırkın evlatlarıyız,bu ülke kolay kazanılmadı Çanakkale de
dedelerimiz omuz omuza can
vererek kazandılar bizde laiki ile
muhafaza edeceğiz ve bu PKK
bitecek bu ABD oyunu son
bulacak” dedi ve…..10 gün sonra Diyarbakır Lice’de ilk okul
çocuklarına önlük,bot,ayakk
abı,ve kırtasiye malzemesi dağıtır
iken keskin nişancı silahı ile
sırtından çocukların gözü önünde
vurularak öldü.

TBMM- 1 Mart tezkeresine red
oyu verdi. 3 gün sonra
İstanbul’un göbeğinde bombalar
patladı. Kaç kişi öldü?

Beynimizin kullanımı

Beyinde 100 milyardan fazla nöron ve bu nöronların birbirleri ile olan trilyonlarca sinaptik bağlantıları bulunuyor. Sinaptik bağlantılar ise elektiksel impulsların düşünce, hafıza, duygu, bilinç gibi karmaşık duygulara dönüşüp kodlanmasında önemli görevler üsleniyor. Sinaptik bağlantılar ne kadar fazlalaşırsa beynin kapasitesi biraz daha yukarıya çekiliyor. Bu bağlantıların fazla olması o derece kompleks ve özgün düşünmeyi tetikleyebiliyor. Beynin bir sınırı olduğunu sanmıyorum, özellikle öğrenilecek bilgileri alma konusunda sınırsız bir kapasiteye sahip olduğunu düşünüyorum.

Beyin basit bir ayrımla sağ ve sol olmak üzere iki yarım küreden oluşuyor. Her yarım kürede frontal, oksipital, temporal ve parietal lob olmak üzere 4 lob var ve herbirinin farklı ve benzer görevleri var. Sağ ve sol lobun uzmanlaştığı alanlar birbirinden biraz farklı ve bu iki yarım küre arasında iletişimi sağlayan ”corpus collosum” adi verilen bir sinir bandı var. Sağ ve sol lob arasındaki iletişimi ne kadar arttırabilirsek ve ikisini dengeli kullanabilirsek büyük ölçüde potansiyellerimizi yukarıya çıkarabiliriz. Ancak iki yarım küreyi bu kadar koordineli çalıştırmak 2 kat daha fazla performans değil 8 hatta 16 kat daha fazla performans sağlayabilir.

Bu neye benzer biliyor musunuz? Örneğin; ”Tek ayak üstünde seke seke 100 metrelik bir parkuru ne kadar sürede tamamlarsınız?” sorusu sorulduğunda; yaklaşık 2-3 dakika cevabı alınır. Ancak 2 ayağı birden kullanırsak bu süre 20 saniyeye kadar düşebilir. İşte beyinin sağ ve sol yarım küresini beraber kullanmak da böyle bir performans artışına neden olabilir.

Bilimesi gereken bir şey var ki; insan beynini ne kadar kullanırsa kullansın, kapasitelerini ne kadar yukarıya çekerse çeksin; telekinezi, uçma, olmayan varlıkları görme, çevresini farklı algılama gibi bir yeti kazanmayacaktır. Sadece beynin geliştirilmeye çalışılması, bilgilerin uzun süreli belleğe aktarılması ve kolayca nasıl geri getirilebileceği, sağ ve sol lobun koordineli çalışması nasıl sağlanabilir bunlar üzerine yoğunlaşılmalıdır.

İnsan beynini geliştirmez. Kişiliğini, karakterini, zekasını(ilişki kurabilme yeteneğini), nefsini kontrol edebildiği ölçüde üstünlük kazanır.

Mesala bazı son seviye Aikido uslarının, bazı yogilerin uçabildiği, hareket halindeki bir treni elleri ile durdurabildiği söyleniyor.

Onlar bütün bunları kendi iç alemlerindeki dinamikleri kontrol altına alabilmeleri ile sağlıyor. Yani kendi nefsi duygularını, isteklerini, düşüncelerini, kontrol edebildikleri ölçüde vücudun içersinde ve çevresinde bulunan Aura dediğimiz enerjiyi kulanabiliyorlar.

Einstein’nın beyninin diğer hiç bir insandan farklı olmadığı ancak o öldükten sonra anlaşılmıştır.
Herkezdeki beyin aynı beyin. Tek fark olaylar karşında farklı düşünebilme kabiliyetlerimizdir.

Bir çobana ”ot” dediğinizde aklına belki sadece koyunlarını beslemesi için verilen yiyecek gelir.
Ama bunu Einstein’na söyleseniz belki aklından o otla ilgili bin bir türlü şey gelir. Bizim saçma sapan dediğimiz şeyleri düşünür.

Zaten Einstein’a öldükten sonra beynini çıkarıp incelemek için izin almaya geldiklerinde, izin verirken aynı zamanda birde mektup yazmış, beynini inceledikten sonra açılmak üzere…
Beyin incelenip bir fark görülmediğinde, mektubu açmışlar.
”Benim beynimin sizinkinden tek farkı Olaylar karşında daha fazla ilişki kurabilmemdir.”

İnsan beynini kullanabilme kapasitesi ile telekinetik güçler arasında bir korelasyon yoktur. Eğer böyle bir ilişki olsaydı; beynini en iyi kullanan ”dehaların” telekinetik güçleri olmalıydı. Herhangi bir fiziksel temas kurmaksızın -yalnızca yapmak istediğiniz eylem üzerine yoğunlaşarak- telekinetik güçleri olduğunu iddia eden insanlar var. Oysa bir insanın salt düşünmesi ile bir kaşığı bükmesi olanaksızdır. Fizik kanunlarını sadece düşünerek yenemezsiniz. Bir kağıdı toplu iğne ucunda çevirmek çok zor bir iş bir değildir. Çünkü; bu işi yapaken ortamda bulunan ”hava akımı” ve ”ellerin birbirine sürtülmesi” ile oluşan ısıdan kaynaklanan bir etki bile kağıdın toplu iğne ucunda dönmesini sağlayacaktr. Bazı insanların vücudunda elektriksel gerilimler diğerlerine göre biraz fazla olabilir ancak bu gerilim hiçbir zaman bir kaşığı kırmak, bükmek, salt beyin gücü ile uçmak gibi imkansızlıklar doğurmayacaktır. Bunlar insanları eğlendirmek için genellikle televizyonlarda şov amaçlı yapılan gösterilerdir. Fenomen adlı programda insanları kandırmak için – ki insanları kandırdıkları gazetelere kadar konu oldu – akla gelmeyecek hileler yapılıyor. Sadece beyin gücü ile uçabildiğini iddia eden bir kişinin bu iş üzerinden para kazanan bir ilizyonist olduğu biliniyor.