Bölüm -29

Yemekten sonra birliğine döndüğünde Mustafa çok sevinçliydi. İlk defa bir komutan ile yemek yemiş ve güzel bir gün geçirmişti. Zaten kalan günler giderek azalıyor ve Mustafa yerinde duramaz hale geliyordu. Sanki zaman geçmek bilmezmişçesine bu seferde yavaş yavaş geçiyordu. Bir keresinde telefonda annesi ile konuşurken “Sanki bir gün 30 saat anne” dediğinde özlem çekmenin anlamını…

Bölüm -28

Duyduğu soruyla beyninden vurulmuşa döndü Halil. “Ölmek mi kolaydır. Öldürmek mi?” defalarca söyledi kendine. Sorunun altında yatan anlam çok basitti. “Ölmek mi istiyorsun yoksa katil olup bizim için çalışmak mı?” Geçmişini düşündü Halil, geleceğini düşündü. Yanındaki adamlara baktı. Ya bunlar gibi olacak ya da ölecekti. “Öldürmek” dedi en sonunda. Silahı tutan adam büyük bir kahkaha…

Bölüm -27

“ Bebeğim seni çok merak ediyorum telefonunu açınca acil bana ulaş.” dedikten sonra “Sesli mesaj kaydedildi” uyarısını aldı. Telefonunu kapattı. Eşini aradı daha sonra “Her şey normal tatlım bir sorun yok gözetim altında tutuluyorum” cevabını aldıktan sonra biraz olsun rahatladı fakat aklı hâlâ kızındaydı. Şoför arabayı hastanenin önüne park etti. Bayram hızlı adımlarla ACİL kapısından…

Bölüm -26

Soğuk soğuk terliyordu ağzında kelimeler bir taş gibi ağırdı. Kekeleyerek “Ben bu benim” dedi. Betül işaret parmağını Orkun’un dudaklarına götürdü ve eğilerek dudaklarından öpmeye başladı. Orkun sarhoş gibiydi. Başı dönüyor ve şokun etkisiyle Betül’e bakıyordu. Ne tepki vereceğini bilemiyordu. Artık yapabileceği tek şey vardı o da kendisini bırakmak. Gözlerini kapattı sanki farklı bir yerde, bir…

Bölüm -25

Bu adam nereden çıktı ki? Beni nasıl buldu? Beni nereye götürüyor? Cevapların yoğunluğu ve sevimsizliği Halil’i boğuyordu. Adam sürükleyerek Halil’i lüks panelvan tarzı bir arabaya bindirdi. Aracın camları siyah filmlenmişti. Dışarıdan içerisi görünmüyordu. Aracın içerisi bir ev gibi döşenmişti. Buzdolabı, koltuklar ve televizyon… Adam şoföre seslendi. “Sür” dedi. Halil ise bir sürü soru işaretine yenisini…

Bölüm -24

İçinde acayip bir kusma isteği vardı. Bacakları kasılıyor, bacaklarından ayaklarına kadar sıcaklıklar akıyordu. Karnının içinde sabırsızlanan bir varlık çıkmamak için direniyordu. Bacaklarının arasına kafasını sokmuş olan bir kadın Kürtçe bir şeyler bağırıp duruyordu. Karnındaki varlık çıkmamak için dirense de kadın sanki onu sakinleştirmek için masaj yapıyordu. Kusma isteği giderek artıyor ve boğazına düğümlenmiş çığlığı çözemiyordu….

Bölüm -23

Günler ilerledikçe Betül, Orkun’a daha yakın davranır ve onunla ilgilenir olmuştu. Tabi duygular karşılıklıydı. Orkun ise evlenme çağı geldiğinin farkında ve evleneceği kişiyi bulmak zorunda olduğunu biliyordu. Orkun evlenmek istediği kişinin özelliklerinin de Betül’de olduğunu biliyordu. Fakat ona bu gözle bakıyor olması çok büyük bir hataydı. Orkun daha önce hiç böyle bir durumla karşılaşmamıştı. Betül’ün…

Bölüm -22

O gün çok telaşlı bir gündü. Haftanın ortası olmuş ve yorgunluk başlamıştı. Koşuşturma ve gerginlik bütün komutanların yüzünden okunabiliyordu. Evraklar, binalar ve kişiler tekrar tekrar kontrol ediliyor ve yeniden düzenleniyordu. Mustafa bu denetimin diğerlerinden neden farklı olduğunu sorduğunda ise takım subayı gelecek olan tugay komutanının çok titiz olduğunu ve her türlü detayı incelediğini söyledi. Özellikle…

Bölüm -21

“Bu bir uyarı mesajıydı. Arkası mutlaka gelecektir.” dedi. “Acaba bir saldırıya kurban olarak mı kayıtlara geçeceğim.” diye düşündü. Şimdiye kadar suikast kurbanı olan çok fazla subay hatta general olmamıştı. Fakat tetikçinin de bir subay olması güvenliğin rahatça kırılması demekti. Artık çok dikkatli olmak zorundaydı. Attığı her adıma, her imzaya, her harekete daha dikkat eder olmuştu….

Bölüm -20

Orkun’un en çok merak ettiği şey de buydu aslında. Bir kişi hakkındaki bütün bilgileri en ince ayrıntısına kadar nasıl alabiliyordu. Hatta çok fazla dinleyici kitlesi olmayan radyoya kaynak gösterilecek kadar doğru bilgiler veriyordu. Betül’de Orkun’un gözlerindeki merakı gördükçe artık daha fazla saklayamayacağını anlamış ve daha önce Orkun’un hiç duymadığı bir siteye girmişti. Orkun şaşkındı. Böyle…

Bölüm -19

Kapıda duran esmer adam Zilan’ı kolundan tuttuğu gibi sürükleyerek dışarı çıkardı. Diğer koluna da kapıda bekleyen diğer kişi girdi ve elebaşına doğru götürdüler. Elebaşının olduğu yer oldukça geniş ve karanlık görünüyordu. Yanında bulunan iki kadın ise neredeyse yarı çıplak bir şekildeydi. Elebaşı “Gel” dedi. “Yaklaş”. O anda Zilan’ı tutan adamlar Zilan’ı ileriye doğru itti.  Zilan…

Bölüm -18

Zırhlı cam kurşun çekirdeğini engellediğinde çekirdek Bayram’ın sol gözünün önündeydi. Sanki Bayram bunu biliyormuşçasına gözünü bile kırpmadı. Zaten onun bir öldürme girişimi değil, bir uyarı olduğunu biliyordu. O sırada ses ve korku yüzünden şoka giren şoförü ile habercisini sakinleştirmek de yine Bayram’a düşmüştü. O günün nasıl geçtiğini bile bilmiyordu. Evine döndüğünde ise herkesin yapacağı gibi…

Bölüm -17

Usta birliği başladığında askerliğinin bitmesine 129 gün vardı. Acemilikten sonra tanıştığı arkadaşlarına alıştığında ise 110 günü vardı. Aslında günler çabuk ilerliyor ve su gibi akıp geçiyordu. “Ah bu askerlik” diye düşündü. Aslında monotonluktan kurtulmak için yapmayacağı bir şey yoktu. Örneğin kalan gün sayısı 200’den düştüğünde, gün sayısı azalan kişinin atletini yırtmalar veya 100’den azaldığında o…

Bölüm -16

Artık İstanbul’un, taşı toprağı altın denilen şehrin göbeğindeydi. Fakat ne kalacak bir yeri ne de bir işi vardı. Bütün bu yokluğun yanında tek varlığı kirli geçmişiydi. Üstü başı perişan bu çocuğa kim iş verirdi ki. Belki camilerde dilenebilir topladığı birkaç para ile karnını doyurduktan sonra sokaklarda yatabilirdi. Birkaç ilçeyi dolandıktan sonra Fatih diye bir semte…