Nejat Uygur Öldümü

nejat uygur öldümü
Tiyatronun en büyük ustalarından biri olan Nejat Uygur 86 yaşında hakkın rahmetine kavuşmuştur. Öncelikle ailesine oğulları Behzat Uygur ve Suheyl Uygur’a başsağlığı diliyoruz. 2007 senesinde beyin damarlarında oluşan tıkanıklık sebebi ile vücudunun sol tarafına kısmi felç gelmişti. Uzun zamandan beri hakkında asılsız ölüm haberleri çıkan ustamız şuan haber sitelerinde belirtildiği üzere maalesef aramızdan ayrılmıştır. Tekrardan Rabbim günahlarını bağışlasın ve ailesini sabır versin temennisi ile yazımı noktalıyorum. Muhtemelen yarın hemen hemen tüm gazetelerde usta tiyatro sanatçısı için verilen başsağlığı ilanına denk geliriz. Öylede olması gayet normal çünkü herkes tarafından çok sevilen saygı gören bir kişilikti. Nejat uygur kaç yaşında öldü, nejat uygur gerçekten öldümü, nejat uygurun ölümü doğrumu, nejat uygur kaç doğumlu, nejat uygur yaşamını yitirdi

2013 – 2014 Açık Öğretim Fakültesi Sınav Tarihleri

2013 – 2014 aöf açık öğretim fakültesi sınav tarihleri

2013 – 2014 Açık Öğretim Fakültesi Sınav Tarihleri | 2013 2014 Aöf Sınav Tarihi Ne Zaman

Bu konu hakkında detaylı bilgi sizlere aşağıda mevcuttur. Şimdiden sınava girecek tüm arkadaşlarımıza başarılar diliyoruz.

SINAV ADI SINAV TÜRÜ
Güz Dönemi Ara Sınavı 14 – 15 Aralık 2013
Güz Dönemi Dönem Sonu Sınavı 25 – 26 Ocak 2014
Bahar Dönemi Ara Sınavı 26 – 27 Nisan 2014
Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı 07 – 08 Haziran 2014

2013 2014 aöf sınav tarihi ne zaman, 2013 2014 aöf sınav yerleri, 2013 2014 açık öğretim fakültesi sınav tarihi ne zaman, 2013 2014 açık öğretim fakültesi  sınav yerleri hakkında detaylı bilgiler.

2013 Ygs Lys Puan Hesaplama Ösym

2012 – 2013 ygs lys puan hesaplama

2012 – 2013 Yıllarına ait ygs ve lys puan tahminlerinizi öğrenebilmek isteyen öğrencilerimiz için hazırlanmış olan hesaplama sistemini sizlerle paylaşıyoruz. Hesaplamanızı yaptıktan sonra duygu ve düşüncelerinizi bizlerle paylaşırsanız seviniriz.

2013 Ygs puan hesaplama:

2013 Lys puan hesaplama:

Ankara Sosyete Pazarı

ankara sosyete pazarı nerede, yerleri, günleri

Ankara Sosyete Pazarı Nerede, Yerleri, Günleri

Dikkat çekici bir ismi olan sosyete pazarları Türkiye’nin ilk olarak İstanbul ilinde halk ile buluştu daha sonra diğer büyük metropollerede sıçramaya başladı. İstanbul dışında Başkentliler ile buluşan bu pazarlar aklınıza gelebilecek her ürünü bulabilmenize olanak sağlıyor. Takıdan kıyafete mutfak gereçlerinden hediyelik eşyalara ve onlarca çeşit antika ürünleri bu pazarlarda bulabilirsiniz.

Ankara da sosyete pazarları hangi semtlerde hangi günlerde kuruluyor?
Ayrancı – Pazar – Her ayın ilk haftası
Eryaman – Pazar
Bahçelievler – Cumartesi
Yaşamkent – Cumartesi
Yenimahalle – Batıkent – Cuma – Pazar
Sıhhiye – Perşembe
Ümitköy – Konutkent – Çarşamba – Cumartesi – Pazar
Türkkonut – Çarşamba
Çankaya – Nişantaşı – Salı – Cuma – Pazar
Elvankent – Pazartesi

Yukarıda belirtilen bölgelerde ve günlerde sosyete pazarları kuruluyor. Bizlerde sizlere en kısa zamanda tam adres verebilmeyi temenni ediyoruz. Alışveriş yaptığınız sosyete pazarları hakkında düşüncelerinizi bizlerle paylaşmayı ihmal etmeyiniz. Sizlere son zamanlarda öğrenmiş olduğumuz bir bilgiyi de aktarmak istiyoruz. Ankara sosyete pazarı esnafları, ziyaretçileri ve müşterileri için servis hizmeti de vermeye başlamış durumda. Çok yakın zamanda hangi semtlerde ücretsiz servis hizmeti verildiğini de sayfamızdan duyuracağız bu yüzden bizi takip etmeye devam edin. İyi Alışverişler Diliyoruz.

Postaya İlan Ver

posta gazetesine ilan ver, posta ilan bürosu

Yayın hayatına girdiği günden bugüne Türkiye’nin en çok takip edilen gazetelerinden biri olan Posta Gazetesi; doğru habercilik anlayışının yanı sıra kaliteli ve geniş içerikli ilan sayfalarıyla da okuyucularına aradıklarını bulma fırsatı sunmaktadır. Posta Gazetesi ilan sayfalarında; kiralık ve satılık olmak üzere emlak, iş yeri ve araba ilanlarını bulabilirsiniz. Tüm bunların yanı sıra sizlere iş ve çalışan bulma konusunda da yardımcı olan gazetenin seri ilan sayfası son derece ciddi olması nedeniyle okuyucu kitlesini de yüksek oranda arttırmıştır.
Postaya vermiş olduğunuz seri ilanlar kendi internet sitesinde de ücretsiz olarak yayınlanmaktadır. Bu sayede yeni neslin oldukça sık kullanmış olduğu internetten de ilanlara ulaşabilir ya da sizin vermiş olduğunuz ilanlara ulaşılabilir. Çoğu ilanda kampanya ve ücretsiz yayın hakkına sahip olduğu için ekonomik anlamda da kâr elde etmiş olursunuz.

Güneş ışınları renkli gözlüleri daha çok etkiliyor

Güneş ışınları,renkli gözlülere daha fazla zarar veriyor.Dünyagöz Altunizade’den Op. Dr. Levent Akçay, güneşin yüzünü tam olarak gösterdiği yaz mevsiminde güneş ışınlarının şapka ve güneş gözlüğü takmayan kişilerde kalıcı görme hasarı oluşturabileceğini söyledi.

hayvangoz_1

Op. Dr. Akçay, “Açık renkli gözlerde az olan melanin pigmenti vücudumuzu ultraviyoleye karşı koruyan bir yapı taşıdır. Bu nedenle açık gri ve mavi gözler güneşin zararlı ışınlarından en çok etkilenen gözlerdir” dedi.

Güneş yüzünü iyice gösterdi. Sıcakların da artmasıyla sosyal yaşamını açık alanlarda geçirenler güneş ışını tehlikesiyle karşı karşıya. Güneş mor ötesi yani ultraviyole denilen ışınlarıyla göz ve retina tabakasına zarar verebiliyor. Kalıcı güneş yanıklarına sebep olabilen bu yanıklara maruz kalmamak için ultraviyole koruması olan güneş gözlüğü kullanmak gerekiyor.

       Kalıcı görme hasarı

Dünyagöz Altunizade’den Op. Dr. Levent Akçay, göz güneş ışınlarına karşı korunmadığı zaman zararlı etkilerini anlattı. Gözümüzün ağ tabakasındaki makula denilen görme merkezine direkt gelen güneş ışınlarının görme merkezini yakabileceğini söyleyerek, “Buna Solar Retinopati diyoruz. Özellikle güneş tutulması gerçekleştiğinde tutulmayı izlemek için güneşe bakan izleyicilerde bu durumu sık olarak görüyoruz. Kısacası güneşe devamlı bakan kişilerde kalıcı görme hasarı gelişebilmektedir” dedi. Güneş ışınlarından korunmak için güneş gözlüğünün şart olduğunu ifade eden Or. Dr. Akçay, “Güneşin gözümüze dik olarak geldiği saatlerde bu korunma daha da önemlidir. Yazın güneş ışınları güneş daha yukarı konumda olduğu için başımızın üstüne doğru gelirken kısmen göz korunur, kışın ise göze daha dik gelir. Fakat yazın beyaz duvarlar ve parlak yüzeylerden yansıyan güneş ışığı daha fazla olduğu için gözlerimizde hassasiyet ve kısılmaya neden olarak daha çok zarar vermektedir” diye konuştu.

   Açık renkli gözlüler tehlikede

Op. Dr. Akçay, güneş ışınları göze zarar vermişse , gözde sulanma, yanma ve kapaklarda kısılma ile karşısında konuştuğu kişinin yüz hatlarını net görememe gibi sonuçlarının olabileceğini vurgulayarak, “Güneşe bağlı göz hasarında hasta süratle tam teşekküllü bir göz hastanesine başvurmalı ve acilen müdahalesi yapılmalıdır” dedi.

Açık renkli gözlere sahip kişilerin güneş ışınlarından daha fazla etkileneceğini anlatan Op. Dr. Akçay, şunları söyledi: “Açık renkli gözlerde melanin pigmenti azdır. Melanin pigmenti vücudumuzu ultraviyoleye karşı koruyan bir yapı taşıdır. Bu nedenle açık tenli, açık renk gözlere sahip kişilerde koruma mekanizması zayıftır. Güneş ve güneş ışınlarına karşı çok daha fazla hassastırlar. Açık gri, ve mavi gözler güneşin zararlı ışınlarından en çok etkilenen gözlerdir.”

Kaynak:http://www.haber7.com/doktora-sor/haber/1061141-gunes-isinlari-renkli-gozlulere-daha-zararli

Google kablosuz internet balonu!

                                       Google kablosuz internet balonu!

Google,dünyayı teknoloji ile donatmaya devam ediyor.Son hamlesi bütün dünyada kablosuz internet hizmeti vermektir. Google, Project Loon adını verdiği yeni teknolojisi ile tüm dünyaya kablosuz internet vermeyi hedefliyor. Üstelik bunu, balon kullanarak yapacak.
Google, dünyadaki herkesin internete ulaşması için dahice bir fikri hayata geçiriyor. Firma,Project Loon adını verdiği yeni çalışmasında gökyüzüne gönderdiği balonlardan herkese kablosuz internet hizmeti verecek.İşte Google kablosuz internet balonu ile Project Loon teknolojisi videosu:

Balonlar, herkese dağıtacağı interneti yeryüzündeki internet servis sağlayıcılarından yine kablosuz olarak alacaklar. Güneş enerjisini kullanarak hareket kabiliyeti sağlayan balonlar, rüzgarlardan faydalanarak dünyanın etrafında dolaşacak.
                  Tehlikeleri nasıl atlatacak?
Yerden 20 kilometre yükseklikte uçacak olan balonlar, olumsuz hava koşullarından, uçaklardan, yüksek dağlardan etkilenmeden kesintisiz internet hizmeti verecek.

 

Projenin testleri, şu anda Yeni Zellanda’da yapılmaya devam ediyor. Google, sadece bir arama motoru değil, sürücüsüz araba ve gözlükten sonra Project Loon ile günlük hayatımızı değiştirecek buluşlara da imza atan bir şirket olma yolunda ilerliyor.

Proje harika,ancak evimizde bulunan balonlu olmayan wireless modemler 2.4 ghz sinyal verdiğinden insan sağlığına bir cep telefonundan daha fazla zarar veriyor.Sonuç olarak güzel birşey ama bu teknolojide gelse kanserler artacak ileriki nesillerde önce sağlıkla teknoliji kullanılabilir yapmaları lazımdır.Bu balon çok yüksek sinyal yayacağından evinizin üstünde görünce baz istasyonu istemeyen halk buna da karşı çıkacaktır.Bu balonları patlatma teşebbüleri bile olabilir.

Kaynak:shiftdelete.net

3 yaşındaki sağır çoçuğun ilk kez duyma anı

ABD’de gerçekleştirilen çip kullanılarak yapılan operasyon ile 3 yaşındaki sağır bir çoçuk duyma yeteneğine sahip oldu.Duyma engelli 3 yaşındaki Grayson Clamp‘ın beyin sistemine takviye olarak takılan bir çipin ardından ilk kez duyması ve verdiği tepki kameralara böyle yansıdı. Ailenin mutluluğuna ise diyecek yoktu.

Grayson Clamp’ın ailesi 3 yaşındaki çocuklarının sağırlık problemini gidirmek için herşeyi denedi. Yapay kohlear da işe yaramayınca aile daha önce çocuklar üzerinde hiç denenmemiş bir yönteme başvurdu.
Amerika’da gerçekleştirilen operasyonla işitsel beyin sistemine takviye olarak bir çip takıldı.
Çipin yerleştirilmesiyle küçük Grayson hayatında ilk kez sesleri duymaya başladı. Ailenin mutluluğuna ise diyecek yok.
Baba Clamp, “Tam olarak bilmiyoruz ne duyuyor yada işittiği şeyler neye benziyor ama şunu biliyoruz ki beyni hala yeni duyduğu bu sesleri organize etmeye çalışıyor” dedi.
Minik Grayson işitme sinirlerini yitirdiği için duyamıyordu. Amerika Kuzey Carolina’da bulunan UNC hastanesinde gerçekleştirilen operasyon ile bu sorun giderilmişe benziyor.İşte 3 yaşındaki sağır çoçuğun duyma ilk kez duyma anı:

Kaynak:http://www.haber7.com/amerika/haber/1040944-iste-sagir-cocugun-ilk-duyma-ani

Yılın babası

Tekirdağ’ın Şarköy ilçesinde dünyada ender görünen “Amiloidoz” hastalığına yakalanan oğlunu her gün sırtında gezdiren 66 yaşındaki fedakar baba Fikret Güncan’ı, Şarköy’ün Sesi gazetesi “yılın babası” seçti.

yılın babası

Emekli baba Fikret Güncan‘ın (66)“Amiloidoz” hastalığına yakalanan oğlu için bütün emeğini ve imkanlarını kullanıyor.Fedakar baba işlettikleri çay ocağının bulunduğu binanın 3.katında oturan oğlu Oksen Güncan’ı (36),her gün sırtına alıp aşağı indirip çıkartıyor.Oğlunun moral kazanması için onu gezdiriyor.

 

Oksen Güncan‘ın,annesi ve iki dayısı da bu hastalıktan vefat etti.Fedakar baba,kilo kaybı ve kas erimesi başlayan oğlunun hayata tutunması için seferber oldu.Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya’nın malülen emeklilik için yardımcı olması ve vatandaşların akülü tekerlekli sandalye alması ile oğlunun bir nebze olsa da mutlu olmasına,yılın babasının da sevinç gözyaşlarına boğdu.
Anne ve babalar çoçukları için her fedakarlığı yapmak ister.Yılın babasının yaptığı fedakarlıkları,her babanın yapması gerekir.

Siyonizm Teşkilatı’nın Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkma planları

Günümüzden yaklaşık  iki yüz yıl önce Siyonizm Teşkilatı 22 maddelik Osmanlı Devleti’ni yıkma planları hazırlamıştır.Siyonizm Teşkilatı’nın Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkma planları günümüzde de Türkiye’de uygulanmıştır.Aşağıdaki maddeleri dikkatlice okursanız farkına varırsınız.22 maddelik broşür olarak hazırlanan yıkma planlarında maddeler yer alır:

1 Genç nesiller ahlâk dışı yollar teşvik edilmeli.

2- Aile hayatı yıkmalıdır.

3- San’atı ve edebiyatı müstehcen hale sokmalıdır.

4- İnsanları aşağısınıflar tahakküm etmeli.

5- Mukaddesata hürmeti yıkmalı, hürmete layık kimseler hakkında rezilane vakalara uydurmalı.

6- Sınırsız bir lüks, baş döndürücü modalar icat etmeli, çılgınca harcamayı teşvik etmeli.

7- Kalabalıkların vakitleri eğlenceler, oyunlarla ayarlanmalı, herkes düşünmekten alıkonmalı.

8- Müfrit nazariyerle fikirler zehirlenmeli, gürültü ve kargaşalıklar yaratılmalı.

9- Umumi bir hoşnutsuzluk yaratılarak, içtima sınıflar arasında kin ve itimatsızlıklar sokulmalı.

10- Aristokratlara müthiş vergiler koyarak onları bunaltmalı, aralarına kin ve itimatsızlık sokmalı.

11- Servet sahipleri ile işçilerin arasını bozmalı, greve ve sabotajlar tertib etmeli.

12- Yüksek tabakanın manevi kuvvetini kırmalı.

13- Sanayin Ziraati ezmesine imkan vermeli, böylece köylü sınıfın ortadan kaldırmalı.

14- Saçma nazariyetler ortaya atarak halkı gayri kabili tatbik fikirlerle dolambaçlı yollara sevketmeli.

15- Hayat pahalılığı körüklemeli, ücretler arttırılmalı.

16- Beynelmilel meseleler ihdas ederek milletler arasına kin ve nefret tohumlarıserpmeli.

17- Milletlerin mukadderatını tahsil ve terbiyeden mahrum kimselerin eline tevdi etmeli.

18- Bütün hükümet şekillerin değiştirmeli, Devlete ait birçok sırları ifşa etmeli.

19- Meşru hükümet tarzlarında mutlak bir istibdada gitmeli.

20- Siyasi ve iktisadi buhranlar yaratmalı, servetleri mahvetmeli.

21- Mali istikrarı bozmalı, iktisadi krizleri çoğaltmalı, spekülasyonlara, enflasyonlara yol açmalı, altını mahdut ellerde tutup,.
Sermayeleri felç etmeli.

22- Hükümetin ölümlerin hazırlamalı. İnsaniyeti elem, ızdırap ve yoksulluk içine atmalıdır.

Osmanlı İmparatorluğu’nu nasıl yıktılarsa bugün de aynı şekil de Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkma çalışmaları devam etmektedir.Gezi Parkı gibi suni kargaşa ve oyunlarla ülkemiz bu gibi kurumların hedefinde yer altındadır.Bize düşen görev ise bu oyunlara gelmiyerek bayrağımıza ,milletimize sahip çıkmaktır.Birlik ve beraberlik içinde yaşamaktır.

Gezi Parkı gerçekleri

                                         Gezi Parkı gerçekleri

Gezi Parkı olayları ile ilgili,Takvim Gazetesi yazarlarından Ergün Diler‘den süpriz haber diye tabir ettiği ilginç bir yazı yayınladı.Bu yazıda Gezi Parkı’nın gerçek hedeflerini anlattı. İşte o 12.06.2014 tarihli yazısı:
Hayat bazen sürprizlerle doludur! İşi bizim gibi gazetecilik olanlar için “sürpriz” haber demekti! Hatta iyi haber demekti!
Geçtiğimiz hafta çok ama çok önemli bir isimle temasımız oldu! Her yerde bulunacak biri değildi! Muazzam ilişkiler ağının tam ortasındaydı!
Bilmediğini söylemez, söyledikleri ise bilinmeyendi! Cevap aradığımız soru çok olunca “Yazıp gönderin!” dedi… Bu benim için “konuşmayacağım” anlamına geliyordu! Ama bizim Emre inatçıydı! “Ya konuşursa!”diye düşündü! Dün soruları tek tek sıralayıp gönderdik! Ve sürpriz ortaya çıktı! Hiç beklemediğimiz cevaplar geldi…
Benim için gerçekten sürprizdi! 2 saatten fazla süren sohbet gerçekten çarpıcıydı! İşte Taksim’i, Gezi’yi, kumpası yapanları ve sokaklarda yürüyen insanları şaşırtacak o cevaplar…

* Mesele kesilecek olan ağaçlar mıydı?
Hayır asla! Bu organizasyonu yapanların amacı halkı sokağa döküp iktidar ve Merkez Bankası’nın gücünü sınamaktı!

* Hazırlık ne zaman yapıldı?
Bu oyunu kuranlar çözüm süreciyle birlikte start verdi! Ancak muhalefetin sokakta bir ağırlığı olmaması nedeniyle başlarda istenen sonuç elde edilemedi! Silivri’de ikinci perde sahnelendi!
Oradaki kargaşa perde arkasındakilere ışık verdi.
Halkın büyük çoğunluğu orada yatanların suçlu olduğuna inandığı için olay LOKAL kaldı.

* Tutsaydı? Yayılır mıydı?
Amaç oydu! Ama asıl hedef Başbakan Erdoğan Amerika’dayken yapılacaktı! Ki önceden hep öyle olmuştu! Erdoğan ne zaman Washington’a inse üzücü haberler gelmişti! Reyhanlı saldırısı da bu amaçla yapıldı! Amaç Obama ile görüşmeye giden Erdoğan’ı yolundan çevirmekti! Patlamayla olayların yayılacağı hesap edilmişti! Orada 3 farklı oyun kuruldu! Sünni ve Şii çatışması en masum olanıydı!
Halk bunlara yüz vermedi!
Eğer tutsaydı Erdoğan Amerika’dayken koltuğunu kaybedebilirdi! O kadar planlı ve ciddiydi! Ama Anadolu’nun sağduyusu kazandı!

* Gezi Parkı?
Onlar tutmayınca çevrecilik adı altında fitil ateşlendi! Amaç Erdoğan’ı yıpratmak, hatta götürmekti! İşin arkasında Avrupalı güçler ve Amerika’daki bazı kanatlar vardı!

* Kimler vardı? Örnek verebilir misiniz?
Erdoğan bilmiyor ama Türkiye’de yatırım yapan yabancılar ile FORBES listesinde yer alan en az 30 işadamı bu işe destek verdi!

* Tespit edildi mi?
Elbette! Bakın MİT kör noktalarda dağıtılan 200’er liralık banknotları tespit etti ve hangi bankadan çıktığını buldu! Seri numaraları patronları ele verdi! Bunu hiç düşünmemişlerdi! 3 büyük banka işlerin tam ortasında!

* Merkez Bankası dediniz?
Merkez Bankası yaratılan KAOSA, yani kriz havasına tıpkı FED gibi cevap verdi! Başkan Başçı “Gerekirse çok sert tepkiler vereceğiz!” dedi. Hedef bir hafta içinde borsanın yüzde 50 değer kaybetmesi, doların ise 2.15’e çıkarılmasıydı! Operasyon başarısız oldu! Tutmadı!

* Merkez Bankası Başkanı’nı neden önemli buluyorsunuz?
Başçı, 2011’deki bir konuşmasında “dünyanın en güçlü merkez bankası bizimki” dedi! Dev patronlar Türkiye’ye müthiş bir para akışının olduğunu biliyor ama bunun kaynağını çözemiyor!
Meblağı bilemiyor! Gelen paranın miktarının belli olmaması paradan para kazanan çevrelerin iştahını kabarttı! Başçı da bu yüzden hedef oldu! Ama Ankara arkasında durdu! Yedirmedi!

* Başçı için de operasyon yapıldı mı?
Serdengeçti başkanlığı bıraktıktan sonra onun ismi dile getirildi! Ama Cumhurbaşkanı Sezer istemedi! Üstünü çizdi! O Başçı, dünyada yılın BAŞKANI seçildi!

* Yani?
Bu Merkez Bankası’nın A+ olduğunun göstergesidir! Eğer 2003 yılında Erdem Başçı, bankanın başına geçmiş olsaydı bugün FED bile bizim altımızda olurdu! O dönem eşi için KAPALI lafları dolaştı! Oysa onun yerine gelen Durmuş Bey’in de eşi kapalıydı! Demek arada ciddi bir fark vardı! Bu atama krizi ülkeye 7-8 yıl kaybettirdi!

* Operasyon sürüyor mu?
Yüzde 60 başarılı oldu. Ancak Erdoğan’ın başarılı hamleleri ile bu oran yüzde 30’lara düştü!
Havaalanına giden kalabalık Beyaz Saray’da Joe Biden başkanlığındaki toplantıyı bitirdi! Ben Rhodes, (Beyaz Saray Stratejik İlişkilerden Sorumlu Yardımcı) toplantı odasına girdi ve CBS kanalının açılmasını söyledi. Biden ve toplantıya katılanlar Erdoğan’ın karşılanması ve konuşmasını birkaç dakika dinlemek zorunda kaldı. Ardından yapılan mitingler, eylemlerin amacına ulaşmasını engelledi.

* Başka ne düşünüyorlardı?
Türkiye’de eylemler dalga dalga yayılırken Suriye’den çok ağır bir saldırı için 100 kişilik ÖZEL BİR TİM sınırı geçmek üzere hareket etti! Askeri üniformalı bu TİM, Türkiye’de asker ve polise saldırıp çok kişiyi katledecekti! Türk askerinin ve MİT’in dikkati bunu atlamadı! 100 kişilik operasyon timi ortadan kaldırıldı!

Bir tek Türk askerinin burnu bile kanamadı!
Saldırı gerçekleşseydi içerisi inanılmaz bir şekilde karışacaktı! Herkes GEZİ’ye bakarken GÜNEY kopacaktı! Yürüyenlerin bundan haberi yok! Ama devlet iş başında! Hatta geçen gün komutanlar Ankara’daki bir programda lokmalarla “Mehmetçik daima hazır!” sloganı bulunan tepsiyle karşılandı! Mesaj açıktı, tabii anlayana!

* Sizce ABD ya da Obama Erdoğan’ın yanında mı?
Türkiye’de ne yapılıyorsa aynısı Obama için de yapılıyor! Erdoğan oraya gitmeden önce Associated Press’in dinlenme olayı patlak verdi.

Obama için çok zor oldu. Ardından silah patronlarının ağır eleştirileri ile karşılaştı. Şirketleri kapatma ve milyonlarca kişinin işsiz kalması ile tehdit edildi. Sonra da milyonlarca ABD’linin dinlendiği sızdırıldı. Obama da Erdoğan’dan farksız. Obama, Erdoğan gibi sokaklarda kendini anlatmak yerine kendisini başkanlığa götüren Twitter ve Facebook’u kullanmaya başladı.

NOT 1: CNN International televizyonu acaba bu 100 kişilik TİM’i bildiği için mi günlerdir canlı yayın aracını Reyhanlı’da tutuyordu.

NOT 2: Dostum içeriyi karıştırıp Suriye ile savaşa sürüklemek isteyen 100 kişilik timin üzerindeki üniformaların hangi ülkeye ait olduğunu, ısrarlarıma rağmen söylemedi! “Gizlenmek için Türk askeri üniforması ile mi sınırı geçmek istediler” soruma da cevap vermedi.

Pes 2014 tanıtım videosu

Konami, PES futbol oyununun fantiklerinin dört gözel bekledikleri Pes 2014 için E3 etkinliğinde oyunun ilk videosunu paylaştı. Pes 2014’te ilk kez kullanılacak olan FOX Engine, sunmuş olduğu grafikler ile oyun daha renkli hale geliyor.
Pes 2014 ne zaman çıkacak? sorusunun cevabı 30 Eylül 2013’tür. Pes 2014 oyunu,PS3, Xbox 360 ve PC platformları için 30 Eylül 2013’te raflarda yerini alacaktır.Pes 2014, yeni nesil konsolların çıkması ile bu konsollar içinde geliştirilecektir.

Konami, geliştirmiş olduğu yeni FOX Engine ile birlikte Pes 2014 ile en büyük rakibi olan Fifa 2014’le arasında rekabette yeni boyut kazanacaktır.

Pes 14 youtube videosu paylaşıldı.İşte Pes 2014 tanıtım videosu:

Vaktimizi nasıl kullanmalıyız?

                               Vaktimizi nasıl kullanmalıyız?

Boş zamanlarmızı ve vaktimizi doğru kullanmalıyız.Hayatımızda bazen bize bir gün bile kısa gelir.Ne zaman hayatınızda bazı şeyler taşınamaz hale gelirse,

ne zaman 24 Saat kısa gelmeye başlarsa, o zaman mayonez kavanozu ve
2 Fincan Kahveyi hatırlayın!

Birgün bir felsefe profesörü, elinde bir kaç kutu olduğu halde derse gelir. Ders başladığı zaman hiç bir şey söylemeden, önüne büyük bir mayonez kavanozunu alır ve içini ağzına kadar tenis toplarıyla doldurur. Ve öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar;

Öğrencilerin hepsi hemfikir olarak kavanozun dolduğunu söylerler, Bu sefer profesör önündeki kutulardan bir tanesinden çıkardığı çakıl taşlarını, çalkalayarak kavanoza döker, böylece çakıl taşları kayarak, tenis toplarının aralarındaki boşlukları doldurur ve profesör öğrencilere tekrar kavanozun dolup dolmadığını sorar,

onlar da ‘evet’ doldu diye cevap verirler, profesör bu defa Masanın üstündeki diğer kutuyu eline alarak içindeki kumu yavaşça kavanoza boşaltır. Tabii ki kumlar da çakıl taşlarının aralarındaki boşlukları doldururlar. Ve tekrar öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar, Öğrenciler de koro halinde ‘evet’ derler.

Bu sefer profesör masanın altında hazır bekleyen 2 fincan kahveyi alır ve kavanoza boşaltır, Kahve de kumların arasında kalan boşlukları doldurur. Öğrenciler gülerler!
Profesör öğrencilerin gülüşünü destekleyerek ‘eveet’ diyerek;

Ben ‘Bu kavanozun bizlerin hayatını simgelediğini ifade etmeye çalıştım’ der.
Şöyle ki; Bu tenis topları hayatınızdaki önemli şeylerdir; aileniz, çocuklarınız, sıhhatiniz, arkadaşlarınız ve sizin için önemli olan şeylerdir.

Diğer şeyleri kaybetseniz de, bu önemli şeyler kalır ve hayatınızı doldurur.
O çakıl taşları ise daha az önemli olan diğer şeylerdir; işiniz, eviniz, arabanız vs.
Kum ise diğer ufak tefek şeylerdir.

doga

‘Şayet Kavanoza önce kum doldurursanız’ diye, anlatmaya devam eder, ‘çakıl taşlarına ve özellikle de tenis toplarına (yeterli) yer kalmaz.
Aynı şey hayatımız için de geçerlidir.

Vaktinizi ve enerjinizi ufak tefek şeylere harcar, israf ederseniz, önemli şeyler için vakit kalmayacaktır. . .

Dikkatinizi mutluluğunuz için önemli olan şeylere çevirin. Çocuklarınız ile oynayın. Sağlığınıza dikkat edin. Eşinizle, dostunuzla yemeğe çıkın. Evinizin ihtiyaçlarını karşılayın. Öncelikle tenis toplarını kavanoza yerleştirin. Öncelikleri, sıralamayı iyi bilin.
Gerisi hep kumdur.

Bu Ara Bir öğrenci sorar; ‘Peki, O iki fincan kahve nedir?’

Profesör tebessümle: ‘Hayatımız ne Kadar dolu olursa olsun, her zaman dostlarımız ve sevdiklerimizle bir fincan Kahve içecek kadar yer vardır!

İstanbul İsyanı

Gezi Parkı olayları yatışırken,Türkiye üzerine oynanan oyunlar gün yüzüne çıkmaya devam ediyor.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘3 ay önceden bilgimiz vardı’ dediği Gezi Parkı eylemlerinin, olaylar başlamadan aylar önce ABD’deki bir düşünce kuruluşunda tartışıldığı ortaya çıktı. Yahudi lobisi AIPAC‘in desteğiyle faaliyetlerini sürdüren Amerikan Girişimcilik Enstitüsü’nde (American Enterprise Institute, AEI) geçtiğimiz şubat ayında yapılan toplantıda ‘apolitik Türk gençliğini sokağa indirerek canlı tutmak’ için ‘İstanbul İsyanı‘ senaryosu masaya yatırıldı. AK Parti Hükümeti’nin faaliyetleri ve Türkiye’nin son 10 yılının ele alındığı toplantının katılımcıları ise ‘Ortadoğu’ denildiğinde dünya çapında tanıdık isimler olan NeoCon’lar: Donald Rumsfeld, Paul Wolfowitz, Bernard Lewis, Elliot Abrams, Richard Perle, John Bolton, William Kristol ve Douglas Feith.

isyana teşvik

         TAKSİM’İ TAHRİR YAPALIM

2007 yılında dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu’nun öldürülüp Taksim’de büyük bir bombanın patlatılması gibi senaryoların tartışıldığı Hudson Enstitüsü’ne de (Hudson Institute) danışmanlık yapan Amerikan yeni-muhafazakar lobisinin simge isimleri, şubat ayındaki oturumda Ortadoğu bölgesi politikalarını Türkiye ile Mısır ekseninde ele aldı. Amerikan Girişimcilik Entstitüsü’nün ev sahipliğindeki toplantıya Türkiye’den de 6 isim katılırken, oturumda adeta bugünlerde İstanbul’da meydana gelen olayların simülasyonu yapıldı. Masanın etrafındaki isimlerden biri, Taksim Meydanı’nı Tahrir’e çevirerek dünya kamuoyuna ‘Türk Baharı’ izleniminin verilebileceğini şu ifadelerle anlattı: ‘Dünyadaki her meydanın bir kimliği var. Taksim, 1 Mayıs olayları ile anılıyor. Halkın büyük gösteriler yapması Taksim’e bir kimlik kazandırır. O zaman Taksim de tıpkı bir Tahrir gibi kimlik kazanır…’

          SOKAKLAR CANLI TUTULSUN

Amerika’daki İsrail lobisinin ev sahipliğinde yapılan toplantıda ‘İstanbul İsyanı‘nın nasıl çıkarılabileceği tartışılırken, karanlık masadan yükselen sesler şu cümleler etrafında şekillendi: ‘Türk gençliği apolitik bir gençliktir. Hayatta hiçbir protestoya katılmamış olan gençler meydanlara inerse zaman içinde mecburen politikleşir. Sokaklar canlı tutulmalı. Arap ülkelerinde özgürlükler, demokrasi beklentisi ve sivil anayasa gibi konular toplumu sokağa dökerken Türkiye’de tam tersi siyasi gruplar, ulusal sol hareketler ilerici hedefler ortaya koyamayacakları için meydanı bir halk hareketine dönüştürmek çok zor olacaktır. Örgütler arasında birliği sağlamak şart. Bu olmazsa, ‘Arap Baharı’nın tersine, Türkiye’deki halk hareketi kendi içerisinde bir çatışmaya dönüşebilir. Özgürlük için meydana çıkan gençlerin örgütlü olmaması, meydanın başkalarına terk edilmesi sonucunu doğurur. Diğer yandan Türkiye’deki bir halk hareketinin hükümeti yıkabileceği düşünülmüyor. Arap ülkelerinin aksine, devlet AKP’nin elinde olsa bile sandık var, halk son sözü sandıkta söyleyebiliyor.’

              Destek İsrail lobisinden

Washington’daki en güçlü lobi olarak gösterilen Amerika-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi (AIPAC) İsrail’e yapılan ABD yardımlarında en büyük dilimi alan kurum. Türkiye İsrail ilişkilerinin sekteye uğramasıyla birlikte, AIPAC’in finanse ettiği Amerikan Girişimcilik Enstitüsü (American Enterprise Institute, AEI), Hudson Enstitüsü (Hudson Institute), Ortadoğu politikası için Washington Enstitüsü (Washington Institute for Near East Policy, WINEP) gibi yeni-muhafazakar Neo-Con politikaların geliştirildiği düşünce kuruluşları da yaptığı analizlerle Türkiye karşıtlığı oluşturmaya çalışıyor. İsrail lobisinin ‘entellektüel’ kuruluşları, özellikle Mavi Marmara baskınının ardından sözkonusu kırkırtıcı senaryolara hız verdi. Bu kuruluşlar, Amerikan derin devletinin temel unsurlarının içinde yer alan NSA, CIA, DIA, Pentagon ve FBI gibi kurumları, başta Suriye konusu olmak üzere, İsrail lehine yönlendirmeye çalışıyor. Muhtemel bir ‘İstanbul İsyanı’nın ele alındığı toplantıya katılan NeoCon’ların her biri, İsrail güdümündeki düşünce kuruluşlarına danışmanlık yaparak, katıldıkları her oturum için 40 ila 80 bin dolar arasında ücret alıyor. Geçtiğimiz günlerde yaşanan olayda, CNN televizyonunun canlı yayınında Başbakan Erdoğan’ın danışmanı İbrahim Kalın’a sansür uygulayan ‘savaş muhabiri’ Christiane Amanpour’un, AIPAC’te söz sahibi isimlerden Yahudi asıllı ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Eric J. Rubin’in eşi olması da dikkat çekiyor.

                 Gazete ilanına ilaç gibi yardım

Gezi Parkı eylemlerine destek olmak için Amerikan New York Times gazetesine verilen ilanın parasını büyük ölçüde Yahudi sermayeli Rafagen adlı ilaç firması karşıladı. Oltaç Ünsal, Murat Aktihanoglu ve Duygu Atacan tarafından ‘indiegogo.com’ isimli internet sitesi üzerinden başlatılan bağış kampanyasına 24 saat içinde 55 bin dolar bağış yapılırken, bugüne kadar 2 bin 653 kişinin yardım yaptığı organizasyonda toplamda 108 bin 371 dolarlık para birikti. Bu paranın 40 bin doları Rafagen firmasından geldi. New York Times’a Gezi Parkı ilanı için 55 bin dolar verilirken, geriye kalan 53 bin 371 doları üç kafadarın ne yaptığı, nereye harcadığı merak konusunu oldu.

                     100. yıl öncesi lobi ittifakı

Los Angeles ve San Francisco gibi, Ermeni nüfusun yoğun olduğu California eyaletinde lobi çalışmalarına dönük hareketlilik dikkat çekiyor. Zira Ermeni lobisi, büyük bir trajedinin başlangıç vuruşu olan tehcir kararının 100. yıldönümü yaklaşırken hummalı bir çalışma içinde. 1915’teki sürgün kararının 100. yıldönümü için son iki yıla giriliyor. Ermeni lobisi Yahudi lobileri ile son bir yıl içinde 51 toplantı gerçekleştirdi. Ermeni lobisi 2015 yılı için şimdiden fonlar üzerinden para toplamaya başladı.

                 Amerikan medyası gündemini unuttu

Taksim’e adeta kamp kurup Gezi Parkı eylemini ara vermeksizin saatlerce ekranlarına taşıyan CNN’in bu çabasının altından başka gerçekler çıktı. Sürekli tekrarlanan görüntüleri sanki Türkiye’de savaş çıkmış ya da kimyasal silah kullanılmış gibi izleyicilerine aktaran CNN, Gezi Parkı ile aynı döneme denk gelen bazı skandalları örtmeyi tercih etti. Reyhanlı’da 52 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı yalnızca altyazı geçerek duyuran CNN, Taksim Meydanı’nı ise saatlerce canlı yayında verip, Amerikan Dış İşleri Bakanlığı’nda görevli bir diplomatın fahişelerle para karşılığı birlikte olduğu ve bunun bakanlık tarafından örtülmeye çalışıldığı haberlerini izleyicilerden gizlemeye çalıştı. Gezi olaylarından bir gün önce ortaya çıkan skandalın üzerini Taksim’le kapatan CNN, Ulusal Güvenlik Dairesi NSA’nın bütün ABD’lileri izlediğini ortaya çıkaran Yahudi asıllı gence de haberlerinde hiç yer vermemesi dikkat çekti.

Kaynak:Yeni Şafak