Karpuz Oyma Sanatı

Karpuzu keserek şaheserler oluşturan aşçılar artık bunu bir meslek haline getirdi. Meslek haline gelen bu iş zamanla sanat haline dönüştü ve bu konuda yapılan yarışmalarla yarışmacılar hünerlerini sergilemeye başladılar.

Karpuzun kabuğunu keserek kırmızı kısmı ile beyaz kısmını ayrı ayrı işleme yöntemiyle değişik sonuçlar elde etme işlemi açıkçası. Fakat bu göründüğü kadar basit değil. Heykeltraş sanatı ile farkı ne diyebilirsiniz fakat bunun biraz daha zor ve karmaşık bir süreç olması cevabını alabilirsiniz.

Mesela bunu bir örnekle görmek isterseniz işte size ilginç bir video:

Hatta bununla ilgili güzel resimleri de sizinle paylaşmak istiyorum.

Sihirli Matematik

Matematiğin sihirli olduğunu düşünenler veya buna inanlar için güzel bir video. Artur isimli bu adam 5 haneli sayıları kafasından çarpabiliyor. Tabi bunu yaparken güçlü bir hafızanın yanında çok basit bir tekniği kullanıyor.

Şu an 8. sınıflarda öğrettiğimiz iki sayının toplamının karesini alma yöntemi ile 5 haneli sayıların karesini alabiliyor. Nasıl yapıyor? (a+b) sayısının karesini almak demek önce a sayısının karesini almak sonra a ile b sayısını çarpıp iki katını almak ve son olarak b sayısının karesini almak demek. Çıkan sonuçları topladığınızda (a+b) sayısının karesini öğrenmiş olursunuz.

İşte Artur mesela 567 sayısının karesini alırken önce 500+67 ‘nin karesini alacak. Fakat 67’nin karesini bilmiyorsa onu da 60+7 olarak bulacak. Çünkü 60’ın karesi demek 6’nın karesine iki adet 0 eklemek demek. Bu şekilde sonuca rahatlıkla ulaşabiliyor. Peki bunu yaparken çıkan sonuçları nasıl hafızasında tutuyor? Bunu da kodlama yöntemi ile yapıyor.

İşte o ilginç video:

Altyazı (Subtitles) seçeneğinden Turkish’i seçerek Türkçe altyazılı olarak izleyebilirsiniz.

Genç Ressamlarla ‘Buluşma 2011’

İSTANBUL – KİPLAS İşveren Sendikası’nın sanata açılan yüzü Kiplas Sanat Galerisi, 2011 sergi sezonunu ‘Buluşma 2011’ Sergisi ile açtı.

Tatyana Çeliktop, Ece Dündaralp, Selin Göksel, İlke Haspalamutgil, Sema Kocameşe, Handan Korkmaz Özsoy, Mihriban Mirap’ın katıldığı sergide ressamlar yaşamın pek çok ayrıntısını hem sanatçı hem de kadın gözüyle yorumluyorlar.

Sanatçılar çok çeşitli tekniklerin kullanıldığı eserlerin yer aldığı sergide, sanatseverlere Ana Tanrıça’dan, İkoncan’a kadar pek çok kadın figürünü özgün yorumlarıyla sunacaklar. Sergi 18 Şubat’a kadar Kiplas Sanat Galerisi’nde hafta içi her gün 11.00- 17.00 saatleri arasında gezilebilecek.

ntvmsnbc

Bilimin Işığında Sevgililer Günü

Sevgililer günü yaklaşırken sevgilinize aşkınızı göstermenin diğer bir yolu da bilimdir. Bilimle yaptığınız bir deney, bir gösteri onu mutlu edecektir. (Tabi eğer bilime ve deneylere önem veriyorsa. Yoksa kız arkadaşınızı veya eşinizi kaybetmenizi istemeyiz.)

Yapmanız gereken iki adet kalp oluşturmak. Birisi normal bildiğimiz bir kalp diğeri ise alt kısmı daire oluşturacak şekilde olmalı. Gerekli olan diğer malzemeler ise pil ve mıknatıs.

Mıknatısın üzerine yerleştirdiğiniz pil bir elektromanyetik alan oluşturacaktır ve bakır telden yapılmış kalpleri üzerine yerleştirdiğinizde kalpler dönmeye başlayacaktır. Romantik bir müzik eşliğinde yapılan bu deney çiftinizi oldukça etkileyecektir.

Sözü daha fazla uzatmadan ilgili videoya geçelim:

Projeye İlham Kaynağı

Çiçek Abbas filmindeki minibüs Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürlüğüne ilham kaynağı oldu ve projelerinde büyük önem taşıdı.

Kahramanmaraş’taki köy okullarının fiziki ihtiyaçlarını karşılamak için Türkiye’de ilk kez uygulanan ”Mobil Ekip” projesi ile satın alınan 1989 model minibüs, Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri tarafından modifiye edilerek, sıra dışı bir görünüme kavuştu.

Okullardaki mobilya, metal, makine, elektrik ve tesisat sorunlarının giderilmesi amacıyla yollara çıkan minibüs, şu ana kadar 100 civarında köy okuluna uğradı.

İl Milli Eğitim Müdürü Tahsin Nas, başlatılan projeyle okul yöneticilerinin onarım ve tamirat işlerine harcadıkları zamanın yüzde 80 oranında azaltıldığını belirterek, projenin yıl sonuna kadar devam edeceğini söyledi.

Proje kapsamında satın alınarak modifiye edilen minibüse de dikkat çeken Nas, şöyle konuştu:

”Bir çok kişi minibüsü filme konu olan ‘Çiçek Abbas’a’ benzetiyor. Biz de hiç şikayetçi değiliz. Önemli olan özellikle köy okullarındaki bazı eksikliklerin bu şekilde gideriliyor olması. Projede amacımız, okullarımızın daha aydınlık, sağlıklı, sıhhi, teknolojiye uyumlu mekanlar olmasının sağlanması. Kurumlarımızdaki değişecek tasarruflu lambalar, boşa akan sular, kapanmayan kapılar ve çalışmayan araç ve gereçlerin yenilenmesi, bakım ve onarımı sayesinde kazanılan iş gücünün yanında ekonomiye tasarruf sağlanması.”

Yastığımızın İçindekiler

Mite yani halk dilindeki adıyla akarlar. İnsan ve hayvanların yaşadığı her yerde yaşayabilirler. Yastığımızda, yorganımızda, halımızda… Gözle göremediğimiz için bunlarla mücadele etmek de biraz zor oluyor hayliyle. Bunun için yapmamız gerekenler anti-mite ürünler kullanmak.

Mite adı verilen bu canlılar insanın deri döküntülerini ve evdeki organik küçük canlıları yiyerek beslenirler. Bu durumda bir insanın üzerinde milyarlarca mite yaşadığı bilinmektedir. Mite aynı zamanda insanı astım, bronşit gibi hastalıklara iten bir canlıdır.

Eğer herhangi bir durumdayken derinize iğne batıyor gibi hissediyorsanız ve baktığınızda o bölgede herhangibir şey yoksa bu mite adı verilen canlıların işi olduğunu unutmayın. Bu durumda hemen temizlik ve ilaçlama yapmanız gerekmektedir.

Mite ile ilgili ilaçlamaları insanlar evlerinde zor yapmaktadır. Bu durumda ilaçlama şirketleri ile anlaşıp onların ilaçlama yapmasını sağlamak daha iyi bir sonuç almanızı sağlayacaktır. Mite genellikler nemli ve tozlu ortamlarda yaşadığı için bu tür ortamları evinizden uzak tutmaya çalışın. Ayrıca bir insan sürekli kaşınıyorsa mutlaka mite seçeneğini de düşünün.

İşte myte fotoğrafları:

TRT Okul Yayında!

“Yaşam Boyu Eğitim” sloganıyla yola çıkan TRT’nin eğitim kanalı “TRT Okul”, Başbakan Erdoğan’ın da katıldığı görkemli törenle yayın hayatına başladı.

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu da, eğitimde klasik dönemin kapandığını ve her yaşa, her çağın ihtiyacına uygun eğitim ve diploma sahibi olma imkanı getirildiğini hatırlatarak, bu çerçevede TRT Okul kanalının önemine vurgu yaptı.

Çubukçu, “TRT Okulu’nda bu anlamda büyük bir farkındalık oluşturacağını, Anadolu Üniversitesi’nin uzun yıllara dayanan birikim ve tecrübesinden de yararlanarak katılımcı interaktif güleryüzlü bir ortam oluşturacağına inanıyorum” diye konuştu.

Hangi Programlar Olacak?

Kanalın program içerikleriyle ilgili de bilgi veren Şahin, şunları söyledi:

“Kanalın konsepti 12 saat açık öğretime tahsis ediyoruz. Geriye kalan 12 saati de biz kullanıyoruz. 12 saat içinde eğitim adına aklınıza gelen ne varsa onu göreceğiz. Bunun içerisisinde sağlık eğitimi var, din eğitimi var , tarım eğitimi var, eğitimin eğitimi var. Film olacaksa eğitimle ilgili olacak. Resim eğitimi var, müzik eğitimi var yani uzaktan ne kadar olabilekcekse bu kanalda bu tarz programlar olacak.”

TRT Dev Adımlarla Büyüyor

TRT, televizyon yayıncılığında 43’üncü yılını kutluyor. TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, kurumun geldiği noktayı ve hedeflerini TRT Haber’e anlattı.

Yeni kanalı TRT Okul ile birlikte 14’üncü kanalını açan ve gücüne güç katan TRT, emin adımlarla büyümeye devam ediyor.

Televizyon yayıncılığında 43’üncü yılını kutlayan kurumun geldiği noktayı ve hedeflerini, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, TRT Haber’e anlattı.

“Kuruluş Yıldönümünü TRT Okul’la Taçlandırıyoruz”

Şahin, “2007 Kasım’da geldiğimizde 4 tane buna 5 de diyebiliriz kanal vardı. Şu anda 14. kanalı bugün açacağız. Bu yaptığımız çalışma tabiki sıradan kanallar açmak değil, bir boşluk yakaladık. Gerçekten toplumun ciddi anlamda talebi vardı. Biz bugün 31 Ocak’ta kuruluş yıldönümünü taçlandıralım, bunu yeni bir kanalla güçlendirelim diye TRT Okul adı altında bir kanal açıyoruz” diye konuştu.

İngilltere’den Çin’e kadar çok geniş bir alanda izleyicilerle buluşacak TRT Okul için hedefler de yüksek.

“Çok Özendik”

TRT Genel Müdürü Şahin, bu konuda, “Daha çok eğitimle ilgili olan bu kanal, 7’den 77’ye herkesin eğitimini gözettiği için hem çok izlenecek diye bir his var içimizde hem çok özendik. Çünkü bir yıldır meşgulüz” dedi.

“Halkın Televizyonu Olmaya Başladık”

Yıllardır kamu yayıncılığı yapan TRT’nin değişen yüzü ile ilgili de açıklamalar yapan İbrahim Şahin, şunları söyledi:

“Devlet televizyonu olmaktan halkın televizyonu olmaya başladık… Çünkü, devlet televizyonu denince devletin resmi ideolojisini yansıtan ne dediğini birebir aktaran bir televizyon kurumu akla geliyordu. Bu yok artık. Türkiye’de biz eskiden belki devlet televizyonuyduk ama şu anda kamu hizmeti yayıncısı yapan bir televizyonuz. Bu çok önemli bir şey.”

Sırada Yeni Kanallar Var

TRT’de Cumhuriyetin 100’üncü kuruluş yıldönümü için de hedeflerini yükseltti. TRT Genel Müdürü Şahin 2023 vizyonunu da açıkladı.

Şahin, “TRT gerçekten bakıldığında belki 3-5 sene önce yani ’artık bu kurum bu ülke insanına yük, bu kurumu kapatalım mı?’ gibi düşünceler varken, bugün bırakın bu düşünceyi biz 14 kanala çıktık. Halen yeni talepler var. Belki bugünkü gibi çok hızlı yeni kanallar değil, belki ama çok gerekli olan bir takım kanallar da açacağız” diye konuştu.

Trt

Öğretmenlere EMEPYA

İdealist öğretmenlerimizin gözü sürekli internettedir. Bir yarışma, bir bilgi veya bir proje olsun hemen inceler değerlendirir. İşte onlar için EMEPYA. Bu bir eğitim metodları yarışması ve eğer sınıfta da iyi bir öğretmen olarak görüyorsanız kendinizi o zaman yarışmaya katılın.

Yarışmaya son katılım 1 Mart tarihinde. Öğretmenlerin oldukça yoğun ilgisi mevcut yarışmaya fakat juri oldukça dengeli ve tarafsız davranıyor. Öğretmenlerin zevk içinde yarıştığı yarışmada eğitim metodlarınızı göndererek yarışıyorsunuz. Yarışmanın en kötü tarafı ise her metod için ayrı bir e-posta adresine sahip olmanız gerekiyor.

LCD Ekranlar Nasıl Çalışır?

LCD yani sıvı kristal ekran (Liquid Crystal Display), elektrikle kutuplanan (sıvının ışığı tek fazlı geçirmesi ve önüne eklenen bir kutuplanma filtresi ile gözle görülebilmesi ilkesine dayanan bir görüntü teknolojisidir. Sıvı kristal ekranlar, düşük enerji tüketimleri ile eskiden kullanılan vakumlu fluoresan ekranların yerini almıştır.

Başlangıçta tek renkli ve çok düşük çözünürlüklü olan sıvı kristal ekranlar; hesap makineleri, saatler, cep telefonları vb. basit görüntüleme işlerinde kullanılmıştır. Nokta matrisli (dot matrix) yüksek çözünürlüklü ve renkli sürümlerinin ortaya çıkması bu ürünlerin kullanımını yaygınlaştırmıştır.

Az yer kaplamaları, düşük enerji tüketimleri ve katot ışınlı tüplere göre yok denecek kadar az radyasyon yayımları nedeni ile bilgisayar ekranları ve TV cihazlarında yoğun olarak kullanılmaktadır. Eskiden tazeleme hızları yavaş olan bu ekranlar hızlı görüntü değişiminde gölgelenme ghosting)sorunu yaşamaktaydı. Teknolojinin ilerlemesi ile 2 milisaniye civarına kadar inen piksel hızı, bu sorunu da ortadan kaldırmıştır.

Aborjinler

Aborijin, Avustralya kıtası yerlilerine verilen addır. Avustralya Yerlileri ifadesi de kullanılmaktadır. Kelime Latince kökenden, başlangıçtan gelen anlamında “ab origine” ifadesinden tüm yerli toplulukları tanımlamak için türetilmiş olmasına karşın, 17.yüzyıldan itibaren özelde Avustralya yerlilerini genelde de yerli hakları için kullanılmıştır.
Aborijinler ifadesi genel olarak tüm bir Avustralya, Tazmanya ve çevre adalarda yaşayan yerlileri tanımlamakta kullanılmakla birlikte, bu isimlendirmenin dil ve yaşayış biçimi olarak ortak noktalarıyla birlikte farklılıklar da taşıyan geleneksel toplulukları işaret ettiği de unutulmamalıdır. Yerli kabilelerden bazıları, New South Wales ve Viktorya’da Koori, Queensland’da Murri, Güney Avustralya’da Noongar, Merkezi Batı Avustralya’da Yamatji, Güneybatı Avustralya’da Nunga, Kuzey Avusturya’da ve Kuzey bölgelerine komşu bölgelerde Anangu, Orta Kuzey bölgede Yapa, Doğu Arnhem topraklarında Yolngu ve Tazmanya’da Palawah kabileleridir. En büyük guruplardan Anangu (Çölden gelen kişi anlamına gelmektedir) kabilesinin Yankunytjatjara, Pitjantjatjara, Ngaanyatjara, Luritja ve Antikirinya şeklinde alt toplulukları bulunmaktadır. Kültür ve Din Namadgi Ulusal Park’da bulunan bu Aporijin kaya çiziminde Kanguru, Dingolar, Kaplumbağa ve insanlar görülmektedir.
Avustralya kıtasında, Avrupalıların gelmesinden önce, farklı dillere sahip pek çok kabile barındığı için tek bir kültürden ziyade birbirleriyle benzerlikleri de olan farklı kültürlerden bahsedilebilir. Pek çok büyük ve birbirlerinden farklı grupların kendi kültürleri, inanç yapıları ve dilleri bulunmaktadır. Bu kültürler zaman içinde birbirleriyle az veya çok çakışmışlardır.
Rüyalar, düşler hem yaradılışın antik zamanı hem de günümüz gerçeğini ifade etmektedir. Düş zamanı hikayelerinden bir örnek;
“Tüm dünya uykudaydı. Her şey sessiz, hareketsizdi ve hiçbir şey büyümüyordu. Hayvanlar yeraltında uyumaktaydı. Bir gün gökkuşağı yılanı uyandı ve dünyanın yüzeyinde süründü. Her şeyi bir kenara itti ve bu onun tarzıydı. Tüm bir diyarı gezdi ve yorulduğunda kıvrılıp uyumaya başladı. Böylece heryere izini bıraktı. Sonra geri döndü ve kurbağalara seslendi. Onlar da su dolu kocaman mideleriyle ortaya çıktılar. Gökkuşağı yılanı onları gıdıklayıp güldürdü. Sular ağızlarından çıktı ve gökkuşağı yılanının izlerini doldurdu. Göl ve nehirler böyle yaratıldı. Daha sonra çimenler ve ağaçlar büyümeye ve yeryüzünü yaşam doldurmaya başladı.”
1996 nüfus sayımında Aborijinlerinin %72 oranında Hristiyanlığın çeşitli formlarını uyguladıkları, %16’sının ise herhangi bir dini işaretlemediği bildirilmiştir. 2001 yılı nüfus sayımında Aborjin nüfusunun yüzde 0.03 kadarının Aborijin dini pratiklerini uyguladıkları tespit edilmiştir.
ABORİJİN DUASI
“Her şey yeterli olsun! Seni ayakta tutmaya yetecek kadar güzelliklerle dolu bir yaşam sürmeni diliyorum. Aydınlık bir bakış açısına sahip olmana yetecek kadar güneş diliyorum. Güneşi daha çok sevmene yetecek kadar yağmur diliyorum. Ruhunu canlı tutmaya yetecek kadar mutluluk diliyorum. Yaşamdaki en küçük zevklerin daha büyükmüş gibi algılanmasına yetecek kadar acı diliyorum. İsteklerini tatmin etmeye yetecek kadar kazanç diliyorum. Sahip olduğun her şeyi takdir etmene yetecek kadar kayıp diliyorum. Son “elveda”yi atlatmana yetecek kadar “merhaba” diliyorum.”
ABORİJİN ve SANAT

Aborijinler suyla çeşitli kaya pigmentlerini karıştırarak elde ettikleri boyalarla kayalıklara veya ağaç kabuklarına ilkel fırçalar, çubuklar ve parmaklarını kullanarak veya ağızlarına aldıkları boyayı püskürterek boyama yapmışlardır. Aborijin sanatında temalar Aborijinlerin mitolojik Düşzamanı ile ilişkilidir. Öyle ki, günümüzde temasını aborijin maneviyatından almayan sanatların hakiki aborjin sanatı olmadığını söyleyenler bulunmaktadır. Aborijinlerin önde gelen sanatçılarından Wenten Rubuntja manevi anlamdan yoksun herhangi bir aborjin sanatı ile karşılaşmanın zor olduğunu söylemektedir. Müzik ve dansın da Aborijin kültüründe önemli bir yeri vardır. Aborijinlerin hemen her durum için yazdıkları şarkıları bulunmaktadır; av şarkıları, cenaze şarkıları, atalarla ilgili şarkılar, mevsim şarkıları, hayvan ve arazi ile ilgili şarkılar ve Rüyazamanı efsaneleriyle ilgili şarkılar. Aborijin müzikleri de kıtaya özgü enstrümanlarla (örneğin didgeridoo) icra edilirler.

SBS Deneme Sınavlarına Engel

Milli Eğitim Bakanlığı daha önce de defalarca uyarılarda bulunmuştu bu konuda. Özellikle bir dönemde en fazla 3 deneme sınavı yapılmasının uygun olacağını, yapılan diğer sınavların öğrenciler üzerinde kötü etkiler oluşturacağını bildirmişti.

Yapılan yeni bir bildiri ile İl ve İlçe Teftiş Kurulları’nın incelemeler yaparak bunlara müdahale etmesi bildirildi. Böylece öğrenciler bir dönemde 15-20 adet deneme sınavına girmek zorunda kalmayacak.

Deneme sınavlarının yanında öğrencilere müfredat ile uyuşmayan yardımcı kaynakların aldırılması konusunda baskı yapılmaması gerektiği uyarısı yapıldı.

Tatilde Neler Yapalım?

Sömestr tatilinin ilk pazartesi günü hala okul stresini üzerinizden atamadıysanız veya hala okula gidecekmişsiniz gibi geliyorsa bu tatili iyi değerlendirmeniz gerekiyor demektir.

Sömestr tatilini iyi değerlendirmek için güzel aktivitelere katılmanız sizin açınızdan iyi olur. Mesela tiyatro veya sinema gösterimlerine giderek güzel vakit geçirebilirsiniz. Biraz spor yaparak üzerinizdeki yorgunluğu atabilir ve dinamik bir vücuda sahip olabilirsiniz. Arkadaşlarınızla güzel vakit geçirebilirsiniz. Eğer hava soğuk ve dışarıya çıkmak istemiyorsanız evde vakit geçirmek için kendinize oyunlar alın. Tabi seçtiğiniz oyunlar sizin için zevkli ve zeka geliştirici olsun. Akrabalarınızı ve tanıdıklarınızı ziyarete gidin.

Bunların yanında mutlaka kitap okumaya çalışın. Okuma hızınızı ve anlama hızınızı artırmaya çalışın. Eğer okul ile ilgili yapmanız gereken işler varsa onları yapın. Dikkat etmeniz gereken noktalardan birisi de kesinlikle bilgisayar, internet ve televizyon başında takılıp kalmamanız.

İyi tatiller.

Anlık Sis Oluşturun!

Yaklaşık -30 derecede Kanada’da bir bayan anlık sis oluşturmanın keyfini yaşıyor. Hatta biraz daha soğuk olsa belkide kar oluşturabilirdi. Nasıl yaptığına gelince sıcak suyu bir bardağa koyup havaya serpiyor. Böylece havada küçük moleküllerine doğru ayrılan su havanın soğukluğu ile sis olup gidiyor.

Bu deneyi kayda alıp paylaşmış. İşte video:

Hava Kabarcığını Dondurun!

Çok soğuk kış günlerinde özellikle de havanın eksi derecelere düştüğü günlerde dışarıya çıkıp bir hava baloncuğunun donmasını izleyebilirsiniz.

Bilindiği üzere hava kabarcığına dokunduğunuz an hava kabarcığı patlar hatta bunu resmetmek için yüksek çözünürlüklü kameralar kullanılır. Şimdi bu soğuk günlerde hava kabarcıklarına dokunmanın zevkini yaşayacağız.

Tek yapmamız gereken bir hava kabarcığı oluşturup soğuk bir günde dışarıya çıkmak. Yavaş yavaş hava kabarcığının donduğunu ve sertleştiğini göreceksiniz daha sonra da dökebilirsiniz.